20. Hukuk Dairesi 2018/3126 E. , 2018/6618 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalılar adına kayıtlı olan eski ... köyü 279 parsel sayılı 20800 m2 ve 1195 parsel sayılı 61752 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 27843 ada 78 ve 111 parsel sayısı sırasıyla 20545,63 m2 ve 60476,16 m2 yüzölçümleri ve yeni haritası ile malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ila 08.07.2010 tarihleri arasında ilan edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
... Yönetimi 08.07.2010 tarihinde, parsellerin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen ... tahdidinde kısmen tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümlerin tesbitinin iptali ve ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli parselin 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına ... sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle tapuda Hazine adına kayıtlıyken, ... Baş Mühendisliği tarafından 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddeleri gereğince, davalılara satılıp, Hazinenin temliki ile tapuya kaydedildiği, tekrar ... sınırları içinde kaldığı savıyla açılan davanın hukuki değer taşımayacağı, çekişmeli parselin yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenilemede ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tabi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu ... köyü 27843 ada 78 ve 111 sayılı parsellerin sırasıyla 20545,63 m2 ve 60476,16 m2 olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/12/2011 tarihli ve 2011/15175-14637 sayılı kararında özetle;
“Somut olayda, ... Yönetimi çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ... tahdidi içinde kaldığı, bu bölümün tesbitinin iptalini ve ... niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve 2018/3126 - 2018/6618 ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, ... Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş ... kadastrosu sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.” denilerek bozulmuştur. Mahkemece önceki kararda direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/12/2012 tarih ve 2012/20 - 1062 - 2012/1277 sayılı kararı ile mahkemenin direnme kararı kaldırılmıştır. Dava dosyası kadastro mahkemesinin 2013/202 Esas sayılı dosyasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucunda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmaların Kanun ve teknik ölçülere uygun olduğu anlaşıldığından davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, taşınmazların sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, tapu iptali ve tescil istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmekle dava dosyası tapu iptali ve tescil istemi yönünden asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır.
Asliye hukuk mahkemesince davanın kabulüne; dava konusu 27843 ada 78 parsel numaralı taşınmazın 18/06/2014 tarihli bilirkişi ... ve ..."ın raporlarına ekli krokilerinde (A) ve (B) harfleri ile gösterilen sırasıyla 569.42 m2 ve 309.92 m2 kısımları ile dava konusu 27843 ada 111 parselin aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 11728.04 m2 kısmının davalı ... olan tapu kaydının iptali ile ... vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 1946 yılında 8 numaralı ... Kadastro Komisyonunca yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, daha sonra 7 numaralı ... Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp itirazsız yerlerde 14.05.1981, itirazlı yerlerde ise 11.03.1981 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi ve 23.12.1988 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, yapılan keşif sonrasında düzenlenen fen bilirkişi raporunda yörede 6292 sayılı Kanuna göre yapılan düzeltme çalışmaları sonunda düzenlenen haritaya göre çekişmeli 27843 ada 78 parselin (A) harfi ile gösterilen 569,42 ve (B) harfi ile gösterilen 309,92 m2 lik kısımları ile 27843 ada 111 parselin (A) harfi ile gösterilen 11728,04 m2"lik kısmının ... sınırları içinde kaldığı rapor edilmiş ve mahkemece çekişmeli taşınmazların kısmen kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan inceleme ve araştırma yetersizdir.
Şöyle ki; taşınmazların tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dosya kapsamına alınmadığı gibi taşınmazların bulunduğu yerde yapılan maki tefrik çalışmasına ilişkin yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, yörede yapılan ... kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde ile 2/B madde uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri ... tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı ... tahdit harita örnekleri eksiksiz olarak dosya kapsamına getirilmemiş, yörede 6292 sayılı Kanunun 11. maddesinin 10. bendine ve ... ... Genel Müdürlüğü ...Dairesi Başkanlığının "ormanların kadastrosu ve tescili" konulu 2014/5 numaralı genelge hükümlerine göre çalışmalar yapılıp yapılmadığı araştırılmamıştır. Belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosya 06/11/2017 günlü iade kararı ile geri çevrilmiş, iade sonrasında taşınmazların tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ve taşınmazın bulunduğu yere ilişkin maki tefrik haritası dosya kapsamına alınmış, kadastro 2018/3126 - 2018/6618 müdürlüğünün cevabi yazısından ise yörede 6292 sayılı Kanunun 11. maddesinin 10. fıkrası gereği aplikasyon, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü ve fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarının yapılmadığı anlaşılmış, yörede yapıldığı tespit edilen ... çalışmalarına ilişkin evraklar ise eksiksiz olarak dosya kapsamına alınmamıştır.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazların kısmen kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açtığına göre taşınmazların tahdit haritasındaki konumunun tespit edilmesi gerekli olup dosya kapsamına yörede yapılan tüm çalışmalara ilişkin evrak ve tahdit haritaları eksiksiz getirilmediğinden hükme esas raporların içeriği denetlenememektedir. Denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Ayrıca, yörede yapılıp kesinleşen 6292 sayılı Kanunun 11. maddesinin 10. fıkrası gereği aplikasyon, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü ve fenni hataların düzeltilmesi çalışması yok iken bu çalışma sonunda düzenlenen haritanın dayanak alındığı bildirilen fen bilirkişi raporunun hükme esas alınması da yerinde olmamıştır.
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece; çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1946 yılında yapıldığı anlaşılan ... tahdidine, 1979 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2. madde işlemine, 1989 yılında kesinleşen ... kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri ... tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı ... tahdit harita örnekleri eksiksiz olarak dosya arasına alınmalı, yörede yapılan ilk ... tahdidinde kullanılan hava fotoğraflarının orijinal renkli onaylı örnekleri ile yörede 6292 sayılı Kanunun 11. maddesinin 10. fıkrası gereği aplikasyon, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü ve fenni hataların düzeltilmesi çalışmaları yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise askı ilan cetveli ile çekişmeli taşınmazların ne gibi işlem gördüğü araştırılarak taşınmazlarla ilgili yapılan tüm işlemlere ait evrakların getirtilmesi sonrasında daha önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve yöreyi iyi bilen, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren ... Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “... sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, ... kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve ... kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile ... sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan ... sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet ... sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması işlemi ile 6292 sayılı Kanunun 11. maddesinin 10. fıkrası gereğince yapılan çalışmalarda belirlenen ilgili sınır noktaları bilgisayar ortamında aynı ölçeğe çevrilerek (... veya benzeri programlar kullanılarak) taşınmazların ... kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde ve 6292 sayılı Kanunun 11. maddesinin 10. fıkrası gereğince yapılan çalışma ve haritalarına göre konumu tapulama paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, ... kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde ve 6292 sayılı Kanunun 11. maddesinin 10. fıkrası gereğince yapılan çalışmalardaki harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede 2018/3126 - 2018/6618 yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, uyumsuzluk varsa doğru hattın hangisi olduğu tereddütsüz bir şekilde belirlenmeli, kesinleşmiş 2/B madde alanlarının değişik pafta düzeltme düzeltme işlemleriyle tekrar ... sınırları içine alınamayacağı gibi kesinleşmiş ... sınırları içindeki yerinde pafta düzeltme işleriyle tekrar 2/B madde alanı haline getirilemeyeceği gözetilerek temyize konu taşınmazların ilan edilerek kesinleşen 2. madde ve 2/B maddesi kapsamı içinde olup olmadığı tereddütsüz ve denetime olanak verecek şekilde açıklayacak yine önceki kurul raporu ile sunacakları rapor arasında çelişki doğması hâlinde, bu çelişkilerin nedenlerinin de tartışılıp değerlendirecek şekilde rapor alınıp çekişmeli taşınmazların evveliyatları da nazara alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekili ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/10/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.