23. Hukuk Dairesi 2015/3465 E. , 2017/2142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, aidatlarını düzenli olarak ödediğini, ancak müvekkilinin dairesinin halen kendisine teslim edilmediğini, aradan geçen bunca yıla rağmen ortada böyle bir blok olmadığı gibi arsasının dahi mevcut olmadığını, bu konuda davalı kooperatife ihtarname gönderildiğini ancak kooperatifin cevap dahi vermediğini ileri sürerek, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dairenin teslim edilmemesinin kusura dayanmadığını, dava konusu dairenin bitirilmesi halinde davacıya teslim edileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan inceleme neticesinde, davacının daire karşılığı tazminat isteminin ön koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiş ve Dairemizin 13.05.2014 tarih ve 2014/513 Esas, 2014/3761 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Dairemizin bozma ilamına uyularak, mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacıya dairesinin teslim edilemeyeceği yani konut tesliminin mümkün olmadığı, davalı kooperatifçe nispi eşitlik ilkesine de aykırı davranıldığının kesin olarak tespit edildiği, konut yerine tazminat talep hakkı olduğu ve bilirkişilerin raporlarında da beş aşamalı uygulama formülü gözetilerek yapılan tazminat hesabına göre davacının isteyebileceği tazminat bedelinin belirlendiği, buna karşılık davacının talebinin 10.000,00 TL olması nedeniyle, taleple bağlılık kuralı ve dava konusu alacağın kooperatifle üyesi arasındaki üyelik ilişkisinden doğan bir alacak olup, uyuşmazlık yönünden her iki tarafın da tacir ve alacağın niteliğine göre de ticari bir alacak olmadığı belirtilerek, davanın kabulü ile, 10.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 26.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Mahkemece uyulan bozma ilamında, kooperatifin uygulamasının ne yönde olduğunun tespiti istenmiş, mahkemece bu tespit yapılarak, teamülen her blok inşaatı bittikten sonra kur"a çekilip hak sahiplerine dağıtıldığı belirlenmiştir. Ayrıca kooperatifin inşaatlarının devam ettiği ve kooperatifin B3 ve B4 bloklarının yapılacağı arsanın maliki olduğu ve bu bloklar için de inşaat yapılabilecek durumda olduğu sabittir. Bu durumda davacı kooperatif ortağı inşaatların bitmesini beklemek durumundadır.
Mahkemece kur"a dışı bir ortağa bağımsız bölüm verildiğinden bahisle, nisbi eşitlik ilkesi bozulduğundan dolayı ve kooperatifte davacıya verilecek bağımsız bölüm bulunmaması sebebiyle ulaşılan sonuca göre karar verilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda belirlendiği şekilde kooperatifin henüz inşaatlarının devam ettiği ve davacının üyelik ilişkisinin devam ettiği anlaşıldığına göre, davacının kendisine verilecek bağımsız bölümü beklemek zorunda olduğu düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.