12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9283 Karar No: 2017/748 Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/9283 Esas 2017/748 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/9283 E. , 2017/748 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, mahkemece itirazın kabulü ile tazminat ve para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. İİK."nun 170/3. maddesine göre; "İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir." Aynı maddenin son fıkrasında ise; "İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan Jandarma ... Daire Başkanlığı"nca düzenlenen 30.12.2013 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı"nca düzenlenen 02.03.2015 tarihli raporda, borçlu adına atılı imzaların, borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, icra takibi, çeki ciro yolu ile eline geçiren yetkili ... Ticaret ... Ltd. Şti. tarafından keşideci hakkında yapılmaktadır. Bu durumda, hamil ile keşideci arasında doğrudan ilişki bulunmadığından, adı geçen hamil, takibe dayanak bonodaki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda da değildir. Bu durumda, alacaklının kötü niyeti veya ağır kusuru ispatlanamadığından, aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 03.12.2015 tarih ve 2013/108-2015/626 E-K sayılı kararının hüküm bölümünde yer alan ""tazminata"" ilişkin (4) numaralı bendin ve ""para cezasına"" ilişkin (5) numaralı bendin karar metninden tamamen çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan