13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/40854 Karar No: 2017/11972 Karar Tarihi: 04.12.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/40854 Esas 2017/11972 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı bir emlak komisyoncusu olarak davalı ile bir sözleşme imzalayarak bir daire satışı gerçekleştirdiklerini ancak davalının taşınmazı almaktan vazgeçmesi sonucunda sözleşme konusu belirlenen komisyon ücretinin ödenmeyerek takip başlatıldığını belirtmiştir. Davalı ise dava konusu sözleşmeye dayalı olarak davacının kötüniyetle icra takibi başlatması nedeniyle itiraz ederek karşı dava açmıştır. Mahkeme davacının dava konusu sözleşme uyarınca davalıdan alacağı olan komisyon ücretinin tahsili amacıyla başvurduğu icra takibinin itirazı sonucu başlatılan davanın esas ve usulden reddine karar vermiştir. Ancak mahkemenin hem usulden hem de esastan ret gerekçesi oluşturarak karar vermesi hukuksuzdur ve karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: HUMK'nun 440/III-1 maddesi.
13. Hukuk Dairesi 2015/40854 E. , 2017/11972 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, emlak komisyonculuğu yaptığını, 21.04.2012 tarihinde davalı ile sözleşme imzalanarak daire alması için 3 adet daire gösterildiğini ve bir tanesinin alım satımı hususunda anlaşma sağlandığını ve davalı tarafından kapora verilerek sözleşme imzalandığını, söz konusu dairenin satış bedelinin 115.000,00 TL olarak belirlendiğini ve alıcı taşınmazı almaktan vazgeçerse satış bedelinin % 6’sı oranında komisyon ücretinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının taşınmazı satın almaktan vazgeçmesi sonucunda sözleşme konusu belirlenen komisyon ücreti ödenmeyince ... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2014/632 E.sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu sözleşmeye dayalı olarak davacının ... 4. İcra müdürlüğünün 2013/9815 E. sayılı dosya üzerinden takip yaptığını bu nedenle derdestlikten davanın reddi ile davaya konu icra takibinin davacı tarafından kötüniyetle yapıldığından dolayı % 40 kötiniyet tazminatına mahkum edilmesini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın esas ve usulden reddine, ... 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/9815 E.sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibin iptaline, davacı tarafından kötüniyetli olarak yapılan takip nedeniyle asıl alacak miktarının %20 si olan 1.380,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan komisyonculuk sözleşmesi gereğince davalının kendisine gösterilen taşınmazı almaktan vazgeçmesi nedeniyle sözleşmede belirlenen ücretin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durması sonucu açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davacı tarafından aynı sözleşmeye konu alacak hakkında davalı aleyhine ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2013/9815 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, bunun üzerine davacının ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/865 esas sayılı dosyası üzerinden itirazın kaldırılmasını talep ettiği ve mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 3.000,00 TL üzerinden takibin devamına karar verildiği ve kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi"nin ret kararı ile hükmün kesinleşmiş olması nedeniyle esas ve usul yönünden sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Bir başka deyişle görülmekte olan davada hem usulden ve hem de esastan ret gerekçesi oluşturularak karar verilmesi olanaksızdır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.