3. Ceza Dairesi 2017/4202 E. , 2018/44 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Mağdur ..."ın kolluk ifadesi, sanık ..."nin ve suça sürüklenen çocuk ..."in ikrarı, 10.05.2007 tarihli canlı teşhis tutanağı içeriği, tanıklar ..., ..., ..."ın kolluk ifadeleri, doktor raporu ve tüm dosya kapsamı uyarınca, suça sürüklenen çocuk ..."in kullandığı mobileti mağdurun üzerine sürmesi nedeniyle çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, suça sürüklenen çocuğun ve sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, mağduru bıçakla yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayati fonksiyonlarına etkisi hafif (1) derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladıkları sabit olduğundan, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1) Sanıklar ...ve ...hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ..."ın adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyet hükmü olduğu halde, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58/6. maddesi gereğince tayin olunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, sanıkların mağduru hem kemik kırığına hem de yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaraladıkları olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanıklar hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ile fikir ve eylem birliği içerisinde suç işleyen sanık ... hakkında TCK"nin 86/3-e ve 87/1-son maddelerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından ve yine Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler
iptal edilmiş ise de, bu husus sanıklar hakkında infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıkların temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2) Suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Suça sürüklenen çocuğun mağduru hem kemik kırığına hem de yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen suça sürüklenen çocuk hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ve yerleşik Yargıtay İçtihatları gözetilmeksizin 5271 sayılı CMK"nin 150/2 maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğa atanan zorunlu müdafii ücretinin hazine üzerinde bırakılması yerine suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi,
Kabule göre de;
c) Suça sürüklenen çocuk müdafiinin lehe olan yasa hükümlerinin uygulanmasını talep etmesi ve suça sürüklenen çocuğun UYAP sisteminden temin edilen adli sicil kaydına göre suç tarihi itibariyle ertelemeye engel sabıkası bulunmaması dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nin 51/1. maddesinde öngörülen diğer şartlar da denetime imkan verecek şekilde tartışılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında erteleme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.