![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/3514
Karar No: 2018/8042
Karar Tarihi: 22.03.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/3514 Esas 2018/8042 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.07.2014 gün ve 2013/69 Esas - 2014/365 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 12.04.2017 gün ve 21015 Esas - 1901 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK"nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteklerinin REDDİNE, HUMK"nun 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 310,00."ar-TL para cezası ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca bakiye kalan 9.40.-TL karar düzeltme harcının davalılardan alınmasına, 22/03/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
-KARŞI OY-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ist...e ilişkindir.
Mahkemece, davanın ispatlandığı gerekçesiyle kabulüne ilişkin verilen karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakan ... Akkaya"nın bekar ve çocuksuz olarak 27.06.2012 tarihinde öldüğü, mirasçısı olarak davacılar kardeşi ... ve yeğeni ... ile kardeşi...n çocukları davalılar ... ve ... ile dava dışı yeğeni ..."in kaldığı, bedensel özürlü olan miras bırakanın üç ayda bir özürlü maaşı aldığı ayrıca... ... ... olarak çalıştığı, yalnız yaşadığı, kısıtlı imkanlarla yaşamını sürdürdüğü bu nedenle çekişme konusu taşınmazların devrinden önce de bir taşınmazını üçüncü kişiye sattığı, terekesinde kalan bir taşınmazının da mirasçıların intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, intikallerin gerçek bir satış olup olmadığı, bir başka ifade ile murisin temlikteki gerçek amacının terekeden (davacı mirasçılar aleyhine) mal kaçırmak olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Getirtilen belgelerden, 3386 ... sayılı 344,00 m2 ... ... ... cinsiyle tapuya kayıtlı taşınmazda miras bırakan ... oğlu ... Akkaya"nın 147/320 pay, 1520 ... sayılı 22700,00m2 tarla nitelikli taşınmazda 99/320 pay, 1079 ... sayılı 4075 m2 tarla nitelikli taşınmazda 147/320 payla paydaş olduğu, 28.06.2011 tarihinde kendisi dışındaki 15 paydaş ile birlikte paylarını davalılara sattıkları, paydaşlardan ... dışındaki tüm paydaşların ve miras bırakanın vekili ... Aral"ın satış işl...e katıldığı saptanmaktadır.
Davacı tanığı ..., miras bırakanın 2 tarlasını davalılara sattığını, bağışlamadığını kendisinin söylediğini, daha önce de emlakçı aracılığıyla bir taşınmazını sattığını, bir tarlasının kaldığını, Tanık ...; miras bırakanın iki taşınmazını sattığını , iki tarlasının da kaldığını, tanık ... ise, miras bırakanın engelli maaşı aldığını, paraya ihtiyacı olmadığını taşınmaz satışına kadar ayakkabı tamirciliği yaptığını, vekil sıfatıyla satışı yapan ... de; taşınmazların satıldığını, tanık olarak dinlenen ve pay satışı yapan davalı tanıkları da çoğunluk pay sahibi davalılara paylarını satarak paralarını aldıklarını ifade etmişlerdir.
Belirtilen ilkeler ve olgular birlikte değerlendirildiğinde, miras bırakanın, dava konusu üç taşınmazdaki paylarını diğer paydaşlarla birlikte davalılara sattığının, bizzat davacı tanığı ... ve vekil ..."in beyanı ile saptandığı, işl... bağış değil gerçek bir satış olduğu miras bırakanın mal kaçırma kastıyla temliği yaptığının saptanamadığı, engelli olan miras bırakanın daha öncede bir taşınmazını üçüncü kişiye sattığı, miras bırakanın bir taşınmazınında terekesinde kaldığı, miras bırakan ile davacılar arasında mal kaçırmasını gerektirir bir anlaşmazlık olmadığı gibi davalıları kayırdığı tercih ettiğine dair bir olguda davacılarca ispat edilememiştir.
Sonuç itibariyle; davaya konu taşınmazlardaki payların, taşınmazlarda paydaş olan davalılar tarafından satın alındığı, temliklerin bedelsiz, muvazaalı ve mal kaçırma kastıyla yapıldığı iddiasının davacılarca kanıtlanamadığı dolayısıyla davalıların karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun karar düzeltme isteğinin reddine ilişkin görüşüne katılamıyorum.
-KARŞI OY-
Önceki gerekçelerle karar düzeltme talebinin kabulü görüşünde olduğumdan, çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.