11. Ceza Dairesi 2017/16180 E. , 2018/5348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat
A-Sanıklar hakkında 2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen “2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçunun V.U.K."nın 359/b-1 maddesindeki cezasının üst sınırına göre, 5237 sayılı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının en aleyhe yorumla suçun işlendiği 31.12.2004 ve 31.12.2005 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu husustata aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
B-Sanıklar hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Sanık ..."nun, adı geçen şirket ile bir ilgisinin olmadığını, diğer sanık olan Taner"in söz konusu şirkette çalıştığını ve kendisine bu şirkette çalışmayı teklif ettiğini, sigortalı işte çalışacağını düşünerek ona bir takım belgeler verdiğini, kendisinin haberi olmadan vermiş olduğu bu belgelere istinaden kendisini şirkete ortak yaptıklarını savunması; sanık ..."in, herhangi bir şirketle ilgisinin olmadığını, sanık ..."nun dayısı olduğunu, iş başvurusu için şirkete başvurduklarını, kendilerine belgeler imzalattırdıklarını, şirketten haberinin olmadığını savunması karşısında; suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların 2006 takvim yılında düzenlediği iddia olunan faturalardan kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a)Faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
b)Sanıkların faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemesi halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c)Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
ca)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cb)Faturaları kullanan mükellef yetkililerinin CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 05.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.