15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4955 Karar No: 2019/974 Karar Tarihi: 19.02.2019
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - terk - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4955 Esas 2019/974 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/4955 E. , 2019/974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, terk HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve terk suçlarından suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili; resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan beraatine ilişkin hüküm ise O yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun 30/04/2012 tarihinde Eskişehir Devlet Hastanesi"ne ...in kimlik bilgilerini vererek giriş yapıp doğum yaptığı ve olay gecesi bebeğini hastanede bırakıp hastaneden ayrılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve terk suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda; 1- Suça sürüklenen çocuk hakkında terk suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Terk suçunu işlediği iddia olunan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikâyetçi SGK"nın kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve bu suç açısından usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Suça sürüklenen çocuk hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun, üzerine atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 66/1-e ve 66/2. maddelerine göre hesaplanan 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımının, suça sürüklenen çocuğun sorgusunun yapıldığı 17/02/2013 tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’un 223/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 3- Suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Doğum yapan suça sürüklenen çocuğun aldığı sağlık hizmetinin acil yardım kapsamında bulunması, mevcut yönetmelik ve uygulamaları gereğince tüm vatandaşlara acil sağlık hizmetlerinin bedelsiz olarak verilmesinin sosyal devlet anlayışının bir parçası olması, bu haliyle verilen sağlık hizmetinin her halukarda bedelsiz olarak verilmesi gerektiğinden atılı dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin eylemin kasıtlı yapılması nedeniyle suç oluşturduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.