23. Hukuk Dairesi 2015/1980 E. , 2017/2136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile arasında noterde ve 05.05.2011 tarihinde, kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme doğrultusunda işlemlere başladığını, ancak ruhsat alım aşamasında belediye tarafından imar durumunda değişiklik yapıldığını ve hamurlaşma sonucu başka taşınmazlar ile davalıya ait taşınmazın birleştirilmesine karar verildiğini, diğer taşınmaz sahiplerinin de hissedar olduğunu, bu aşamada davalının inşaata devam için ikna olmadığını, davalının bu tutumunun 200.000,00TL kadar kârına engel olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile, 25.500,00 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, TMK"nun 994. maddesi uyarınca davacının ancak taşınmaz için yaptığı zorunlu ve yararlı masrafları talep edebileceği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, dava konusu taşınmaz için çizilen taslak proje bedeli, zemin etüd gideri ile taşınmazda yapılan yıkım harfiyat ve tesfiye çalışması bedeli olmak üzere toplam 9.800,00 TL"nin dava tarihi olan 26.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı yüklenici, davalı arsa sahibinin kat karşılığı inşaat sözleşmesini haksız nedenle feshettiğinden bahisle yapmış olduğu masraflar ve mahrum kaldığı kârı talep etmektedir. Sözleşme yapıldıktan sonra, yapılan imar çalışmaları nedeni ile sözleşmenin yerine getirilmesinin imkansız hale geldiği, bu nedenle de arsa sahibi tarafından sözleşmenin feshi konusunda 30.11.2012 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, mahkemece de bu ihtarname ile sözleşmenin feshedilmiş olduğu kabul edilerek TMK"nın 994. maddesi uyarınca davacının yapmış olduğu zorunlu ve yararlı masrafların talep edilebileceği gerekçesi ile bazı taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, ancak taraf iradelerin birleşmesi veya mahkeme kararı ile mümkündür. Davalının sözleşmeyi fesih iradesini ihtarname ile bildirdiği, davacının da eldeki davayı açarak fesih nedeni ile talepte bulunduğu anlaşıldığından, bu davanın açılması ile fesih konusunda taraf iradelerinin birleştiği
anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, TBK"nın 125. maddesi uyarınca taleplerde bulunabilir. Buna göre davacı, karşı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ispat ettiği taktirde menfi ve müspet zararlarını talep edebilir. Ancak sözleşmenin feshinde davalı arsa sahibinin haklı olması halinde ise, ancak bu sözleşme uyarınca davalının yararlanabileceği yani davalının malvarlığında artı değer oluşturacak bir iş yapılmış ise bu işin bedeli istenebilir. Somut olayda Mahkemece sözleşmenin feshinde hangi tarafın haklı olduğu araştırılmadan davacının tüm taleplerinin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece yukarıdaki hususlar değerlendirilerek sözleşmenin feshinde hangi tarafın haklı olduğu üzerinde durulup, oluşan uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.