Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1097
Karar No: 2019/1892
Karar Tarihi: 21.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1097 Esas 2019/1892 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, önceden başlatılan icra takibi nedeniyle yapılan ödemelerin faiziyle birlikte iade edilmesi kararının ardından zararının olduğunu iddia ederek alacak davası açmıştır. Mahkeme, sadece yapılan ödemelerin faiz tutarının tahsili için davalının lehine karar vermiştir. Ancak davalının somut bir şekilde ortaya koyduğu zararının temerrüt faizini aştığını kanıtlamadığından, maddi ve manevi tazminat talepleri reddedilmiştir. Mahkeme kararı, davalının lehine bozulmuştur. Kararda, TBK'nın 122.maddesi (818 sayılı BK'nın 105) uyarınca alacaklıların somut bir şekilde ortaya koyması gereken zararın temerrüt faizini aşması gerektiği belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2018/1097 E.  ,  2019/1892 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalının davacı hakkında ... 17.İcra Müdürlüğü"nün 2005/3388 Esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine karşı açtığı menfi tespit davası sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verilerek icra takibinin iptal edildiğini, bu kararın Yargıtay"ca onanarak kesinleştiğini, icra dosyasına ödenen paranın iadesine karar verilmiş ise de, davacının bu ödeme haricinde maddi ve manevi zararının bulunduğunu, takibe düşmesi sebebiyle bankadan kredi kullanamadığını ve haciz altındaki gayrimenkulünü satıştan kurtarabilmek için 3.kişilerden yüksek faizle borç almak zorunda kaldığını, ... plakalı araç haczedilerek muhafaza altına alınmış olup 9 yıldır yedieminde bulunduğunu ve halen teslim edilmediğini, davacının işlerini yürütebilmek için günlüğü 40 TL"den araç kiralamak zorunda kaldığını, ayrıca aracın durduğu yerde yaşı ilerleyerek değer kaybettiğini, bu zararların da karşılanması gerektiğini, diğer yandan icra takibi ve hacze maruz kalması sebebiyle davacının ve ailesinin manevi yönden zor duruma düştüğünü ileri sürerek, fiili ödeme tarihi olan 18/07/2006 tarihinden dava tarihine kadar davalı uhdesinde kalan para nedeniyle mahrum kalınan faiz geliri ile uğranılan maddi zararın şimdilik 15.000 TL"sinin , manevi zarar olarak 30.000 TL tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 11/05/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 40.157,65 TL"ye çıkarmıştır.
    Davalı vekili, davacıya ait aracının üzerindeki başkaca hacizler nedeniyle muhafazasının devam ettiğini, davacının maddi ve manevi zarara yönelik iddiasını belgelendirmediğini, kabul etmemekle birlikte manevi tazminat olarak talep edilen tutarın da fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, davacının davaya konu takip dosyasına yaptığı ödemelerin 03/08/2005 tarihinde başladığı, davacı faiz başlangıcı olarak 18/07/2006 tarihinin esas alınmasını istediğine göre bu hesaplamanın bu tarihe göre yapılması gerektiği, haciz baskısıyla ödenen tutarın ticari faizinin 40.157,65 TL olduğu, diğer zarar kalemlerine yönelik belge sunulmadığından hesaplama yapılamadığının anlaşıldığı, düzenlenen raporun denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu, 40.157,65 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, hükmedilen tutarın 15.000 TL"sine dava tarihinden itibaren, 25.157,65 TL"sine ıslah tarihi olan 09/04/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine , maddi tazminata yönelik sair taleplerin ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava davacı aleyhine daha önce başlatılan icra takibine karşı açmış olduğu menfi tespit davasının kabulü ve bu kararın kesinleşmesi sonunda davacının faiziyle birlikte ödediği paranın istirdadına karar verilmesine karşın bu faizi aşan bir zararının bulunduğundan bahisle açmış olduğu alacak davasıdır. Her ne kadar mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de 6098 sayılı TBK"nın 122.maddesi (818 sayılı BK"nın 105) uyarınca alacaklının temerrüt faizini aşan bir zararı olduğunu somut bir şekilde ortaya koyması gerekmektedir. Soyut sebeplere dayalı bir zararın varlığından bahisle alacak talebinde bulunulması yerinde değildir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin manevi tazminat istemine yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bent uyarınca mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi