20. Hukuk Dairesi 2018/3331 E. , 2018/6610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalılar adına kayıtlı olan eski ... köyü 1234 sayılı 5178 m2 yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. madde 2. fıkra (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması sırasında, 27844 ada 56 parsel sayısı, 5140,64 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihinde ilan edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
... Yönetimi, davalı sıfatıyla ... ve arkadaşları aleyhine 07.07.2010 tarihli dilekçeyle açtığı davada, parselin kısmen yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, bu bölümün tesbitinin iptali ve ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine, çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... köyü eski 1234, yeni 5140,64 m2 yüzölçümündeki 27844 ada 56 sayılı parselin tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılmasına, dava konusu parselin yüzölçümünün ve sınırlarının düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından esasa ilişkin olarak, davalı gerçek kişiler vekili tarafından da avukatlık ücretinin az takdir edildiğine değinilerek temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/05/2012 tarih ve 2012/1949-2012/7317 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Somut olayda, ... Yönetimi çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ... tahdidi içinde kaldığı, bu bölümün tesbitinin iptalini ve ... niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, ... Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş ... kadastrosu sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.” denilerek bozulmuştur. 2018/3331 - 2018/6610 Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesinin uygulanması açısından yapılan itirazlar yönünden reddine, ... İdaresinin mülkiyet iddiasına dayalı talep ve davası yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sonrasında dava dosyası görevli asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır.
Asliye hukuk mahkemesince dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 166,16 m2"lik kısmının 7 nolu ... Kadastro Komisyonu tarafından 1979 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi gereğince Hazine adına ... sınırları dışarısına çıkarılmış Hazine parseli içinde kaldığı, bu yerin eski 50 nolu parsel içinde kaldığı için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/446 karar sayılı ilamı kapsamında, (B) harfi ile gösterilen 261,24 m2"lik kısmının ise ilam kapsamı dışında kaldığı bildirilmiş olup, dava konusu taşınmazın geldisi olan eski 1234 nolu parselin ... 49, 50, 235, 237, 238, 239, 240, 438, 439 ve 731 nolu parsellerin tevhid ve ifrazından oluştuğu ve 50 ve 731 nolu parsellere isabet ettiği belirlenmiş olup, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/383 E. - 1959/1045 K. sayılı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/793 E. - 1995/446 K. sayılı ve ... 6 Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/789 E. - 1996/524 K. sayılı dosyaları ve 50 parsel nolu taşınmazın ifrazı ile oluştuğu belirlenen 1231 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/400 E. - 2014/160 K. sayılı ilam içeriğinden dava konusu taşınmazın ... sayılmayan yer olduğuna ilişkin bilirkişi raporları doğrultusunda kesinleşmiş mahkeme kararları bulunduğundan dava konusu taşınmazın öncesini oluşturan 50 parsel nolu taşınmazın daha önce görülüp kesinleşen dava dosyalarında ... sayılmayan yerler olduğu belirlenmiş olup, kararların kesinleştiği gerekçesi ile ... idaresinin davasının kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit ve dava tarihinden önce 1946 yılında 8 numaralı ... Kadastro Komisyonunca yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı ... Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp 14.05.1980 tarihinde, komisyon çalışmaları da 11.03.1981 tarihinde ilân edilerek, itirazsız yerlerde 14.05.1981, itirazlı yerlerde ise 11.03.1981 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi, 23.12.1988 tarihinde ilânı edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması ile 2012 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın eski 1234 nolu parselden geldiği, 1234 parselin ... 49, 50, 235, 237, 238, 239, 240, 438, 439 ve 731 nolu parsellerin tevhid ve ifrazından oluştuğu, çekişmeli 1234 nolu parselin 50 ve 731 nolu parsellere isabet ettiği, çekişmeli taşınmazın (A) ve (B) harfi ile işaretli bölümlerinin kesinleşen ... kadastro sınırı içinde kaldığı, kesinleşen ... sınırları içinde kalan (A) harfi ile işaretli bölümün öncesini oluşturan 50 parseli ve sınırındaki 2116 ... noktasını ilgilendiren ... tahdidine itiraz davasında (... ve ... Yönetimi arasında) ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/383-1045 sayılı dosyasında taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verildiği, daha sonra ... tarafından Tapu Müdürlüğü aleyhine açılan, tapudaki 2/B şerhinin silinmesi davası sonunda, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/793-446 sayılı dosyasında, önceden kesinleşen 1957/383 sayılı dosyada verilen kararın kesin hüküm oluşturduğu kabul edilerek şerhin silinmesine karar verildiği, hükmün Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 1995/10553 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, yine aynı taşınmazla ilgili olarak Durali Şimşek ve arkadaşları tarafından Hazine ve ... Yönetimi aleyhine açılan “1124 numaralı ... parseli içinde kalmaktadır” şerhinin silinmesi istemli davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün 20. Hukuk Dairesinin 1997/762 2018/3331 - 2018/6610 sayılı kararıyla onandığı, böylece çekişmeli taşınmazın ... olmadığı yönünde Hazine ve ... Yönetimini bağlayan kesin hüküm bulunduğu anlaşılmakla çekişmeli taşınmazın kesinleşen oman sınırları içinde kalan (A) harfi ile işaretli bölümünün öncesini oluşturan 50 parsele ilişkin mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi bu hali ile yerinde olup davacı ... Yönetiminin taşınmazın bu kısmına ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak çekişmeli taşınmazın kesinleşen ... sınırları içinde kalan (B) harfi ile işaretli bölümünün öncesini oluşturan 731 nolu parselin 5947 m2 yüzölçümlü olarak taşlık ve çalılık vasfı ile 02/04/1993 tarihinde Hazine adına kadastro sonucu tescil edildiği, 26/11/1999 tarihinde ...’e satıldığı, yukarıda bahsi geçen ve mahkemenin gerekçesini oluşturan dava dosyalarına konu olmadığı, bu hali ile çekişmeli taşınmazın kesinleşen ... sınırları içinde kalan (B) harfi ile işaretli bölümünün öncesini oluşturan 731 parsele ilişkin taraflar arasında kesin hükümden söz edilemeyeceği anlaşılmakla mahkemece bu bölüme ilişkin olarak kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması yerinde değildir. Mahkemece bu bölüme ilişkin olarak işin esasına girilerek tüm dosya kapsamı, tarafların delilleri değerlendirilerek oluşan sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve delillerin yanlış taktiri neticesinde çekişmeli taşınmazın kesinleşen ... sınırları içinde kalan (B) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin çekişmeli taşınmazın kesinleşen ... sınırları içinde kalan (A) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, (B) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının ise kabulü ile hükmün bu bölüme ilişkin olarak BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/10/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.