12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3866 Karar No: 2020/5236 Karar Tarihi: 19.10.2020
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/3866 Esas 2020/5236 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle beraat ettikten sonra 3 yıl 4 ay 24 gün tutuklu kaldığı için manevi tazminat talebinde bulundu. Yerel mahkeme, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayan ve tutuklama tarihlerine göre ayrı ayrı yasal faize hükmedilmeyen bir miktar manevi tazminatın davacı lehine belirlenmesine karar verdi. Bu sebeple davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edildi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, davacı lehine tazminat miktarının toplamı esas alınarak karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, hükmün kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verdi. Bu kararda, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince istemedeki kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
12. Ceza Dairesi 2019/3866 E. , 2020/5236 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Dava Tarihi : 21/09/2015 Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 800.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 26.02.2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Temyiz Edenler : Davacı vekili, Davalı vekili
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs suçundan 26.02.2010-14.03.2010 ile 11.02.2011-19.06.2014 tarihleri arasında toplam 3 yıl 4 ay 24 gün tutuklu kalıp beraat eden davacının 1.500.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihlerinden işleyecek yasal faizi ile talebine ilişkin davada yerel mahkemece 800.000 TL manevi tazminatın ilk tutuklama tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda çok fazla manevi tazminata hükmolunması, 2- Manevi tazminatın davacının tutuklu kaldığı her bir dönem için ayrı ayrı belirlenerek tutuklama tarihlerine göre ayrı ayrı yasal faize hükmedilmesi gerekirken hükmedilen manevi tazminata ilk tutuklama tarihinden yasal faize hükmedilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de; Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, hükmedilen manevi tazminat miktarının toplamı esas alınarak karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, karar tarihindeki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.