Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4325 Esas 2019/971 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4325
Karar No: 2019/971
Karar Tarihi: 19.02.2019

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4325 Esas 2019/971 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, katılana ait galeride çalıştığı dönemde kendisine verilen 1.100 TL parayı bankaya yatırmaması ve uhdesinde tutması sonucu hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilmiştir. Sanığın, savunmasında kendisine para verilmediğini ve araba sattığı müşteriden aldığı 900 TL'nin kendi komisyonu olduğunu belirtirken, katılan ise sanığa para verdiğini, telefonla kendisini oyaladığını, pansiyonda kalıp kalmadığını öğrendiğinde para ve valizlerinin ortadan kaybolduğunu söylemiştir. Mahkeme, katılanın çalışanı mı yoksa komisyoncu mu olduğunu, telefon görüşmeleri olup olmadığını, sanığın pansiyonda kalıp kalmadığını araştırmadan eksik incelemeyle mahkumiyet hükmü verilmesini gerekçe göstererek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: TCK'nın 155/2, 62, 52 ve 51. maddeleri. 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2017/4325 E.  ,  2019/971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 52 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Katılana ait galeride çalışan sanığın, katılanın suç tarihinde bankaya yatırması için kendisine verdiği 1.100 TL parayı bankaya yatırmayarak uhdesinde tuttuğu ve bir daha iş yerine uğramadığı, bu surette sanığın hizmet ilişkisinin gereği olarak kendisine teslim edilmiş olan para üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda,
    Sanığın tüm aşamalarda “katılanın iş yerinde eleman olarak çalışmadığını, kendisinin sattığı arabalar karşılığında komisyon aldığını, katılanın kendisine bankaya yatırması için para vermediğini, araba sattığı müşteriden aldığı 900 TL’nin kendi komisyon ücreti olduğuna” ilişkin savunması, katılanın ise “elemanı olan sanığa bankaya yatırması için para verdiğini, gecikmesi üzerine iki kez telefon ile aradığını, sanığında sürekli kendisini oyaladığını, en sonunda ise telefonunu kapattığını, daha sonra sanığın kaldığı ...’na gittiğinde, valizini toplayarak pansiyondan ayrıldığını öğrendiğine” ilişkin beyanı ve bu hususların doğru olup olmadığı konusunda her hangi bir araştırma yapılmaması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle sanığın suç tarihinde ki mevcut çalışma pozisyonu araştırılarak, katılanın elamanı olarak mı yoksa komisyoncu olarak mı çalıştığının net bir şekilde tespiti, suç tarihine ait HTS kayıtlarının getirtilerek katılan ile sanık arasında katılanın beyanında belirttiği gibi telefon görüşmeleri olup olmadığı, ayrıca sanığın ...’un da kalıp kalmadığı, kalıyor ise suç tarihinde pansiyondan ayrılıp ayrılmadığı hususlarının araştırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.