21. Hukuk Dairesi 2016/5005 E. , 2017/8119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının prime esas gerçek ücretinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının, davalı işyerinde çalıştığı dönemdeki prime esas kazançlarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı şirkete ait dersanede coğrafya öğretmeni olarak çalıştığını beyan eden davacının 01.09.2000 – 27.10.2008 tarihleri arasındaki kısmi çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği, mahkemece emsal ücret araştırması yapıldığı, davacının çalıştığı dönemlere ait işçilik alacaklarına ilişkin açtığı davada mahkemece davacının aylık net 3.000,00 TL ile çalıştığının kabulü ile sonuca gidildiği, işçilik alacağı dosyasında dinlenilen tanıklarca davacının son ücretinin net 3.000,00 TL olduğunun beyan edildiği, her ne kadar işçilik alacaklarına ilişkin verilen karar Yargıtay"ın ilgili dairesince bozulmuş ise de bozma kararı içeriğinde ücrete ilişkin husus bulunmadığı, davalı Kurum tarafından davalı şirkette yapılan genel denetim sonucu düzenlenen 26.05.2006 tarihli tutanakta; davacının ders ücretinin brüt 540,00 TL olarak yazıldığı ve bu tutanağın davacı tarafından şube müdürü olarak imzalandığı, denetim sonucu düzenlenen 12.12.2006 tarihli raporda; davacının 2005/1-6. aylar arası sadece coğrafya öğretmeni olduğu ve aylık brüt 600,00 TL ücret bildirildiği, ancak daha sonra sorumluluk ve görevi arttığı halde atlık brüt 550,00 TL ücret bildirimi yapıldığı belirtilerek davacının 2005/6 – 2006/9. ay arası ücretlerinin 650,00 TL üzerinden belirlendiği, davacı ile davalı işyeri arasında imzalanan 30.06.2005 tarihli sözleşme ile davacının 01.10.2005 tarihinden itibaren müdür olarak atanmasının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
.../...
Çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmekte ise de davanın niteliği gereği prime esas kazancın ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı HMK’nın Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. maddesi) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin hukuksal geçerliliği haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar içinse tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa da tanık dinletilmesi mümkündür.
Somut olayda; davacının sendika üyesi olup olmadığı araştırılmadan sendikalarca bildirilen emsal ücretlere göre değerlendirme yapılması ve hayatın olağan akışı içerisinde yıllar ilerledikçe ücretin de artması gerekir iken 01.07.2006 – 30.06.2008 döneminde önceki yıllardan daha düşük bir ücrete hükmedilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; 01.09.2005 tarihinden önceki döneme ilişkin prime esas kazançların tespitine yönelik olarak; davacının sendikalı olup olmadığını araştırmak, davacı sendikalı değil ise yeniden emsal ücret araştırması yapmak, işçilik alacağı dosyasının onaylı bir suretini dosya içerisine almak, söz konusu dosyada emsal ücret araştırması yapılıp yapılmadığını dikkate almak, 01.07.2006 – 30.06.2008 tarihleri arasındaki döneme ilişkin ve 01.09.2008 tarihindeki prime esas kazançların tespiti yönünden ise; davacıya banka aracılığı ile yapılan ücret ödemelerini asgari ücret ile oranlayarak ve davacının ücretinin yıllar itibari ile artacağını da göz önünde bulundurarak varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin ve davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.