Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/19157 Esas 2017/8116 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19157
Karar No: 2017/8116
Karar Tarihi: 23.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/19157 Esas 2017/8116 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/19157 E.  ,  2017/8116 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 93.357,92 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Temyizin kapsam ve nedenleri dikkate alındığında maddi tazminatın belirlenmesi ile manevi tazminatın takdirine ilişkin karar isabetlidir. Ancak hüküm altına alınan manevi tazminata uygulanacak faiz konusunda hataya düşüldüğü görülmektedir.
    6100 sayılı HMK"nın 297/2.maddesine göre "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."
    Gerçekten davacı dava dilekçesinde hüküm altına alınacak hem maddi hem de manevi tazminata kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Hal böyle olunca hüküm altına alınan maddi tazminata faiz uygulanmasına karar verilmişken manevi tazminat konusunda faize karar verilmeyip bu konuda bir hüküm kurulmaması hatalıdır.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyizi kabul edilmelidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.M.K.’nun geçici 3. maddesi gereğince ve H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının manevi tazminata ilişkin ikinci bendinin tamamen silinerek yerine geçmek üzere "Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01.04.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya ve davalılardan Merdan Sağlık .....yükletilmesine, 23/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.