Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5669 Esas 2017/2128 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5669
Karar No: 2017/2128
Karar Tarihi: 13.09.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5669 Esas 2017/2128 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, elektrik abonelerinin kaçak kullanımı konusunda uygulanacak cezaların ödeme şeklinin belirlenmediği bir sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Davacı şirket, sözleşmede belirtilen taahhütleri yerine getirdiğini ancak haksız şekilde eksik ödeme yapıldığını iddia ederek davalı şirketten alacak talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının sözleşmede belirtilen taahhütlerini yerine getirdiğini tespit ederek, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesinin davacının alacağını ortadan kaldırmayacağına hükmetmiştir. Kararda, dava konusu kanun maddeleri olarak Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu gösterilmiştir. Karar düzeltme isteği reddedilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2015/5669 E.  ,  2017/2128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 6. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 20.03.2015 gün ve 2014/2787 Esas, 2015/1807 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, taraflar arasında 31.08.2007 tarihinde "... İşletme Müdürlüğü"ne ait El bilgisayarı/Endeksör ile (GPRS) Endeks Okuma Hizmet Alım Sözleşmesi", 31.08.2009 tarihinde ek sözleşme imzalandığını, sözleşmeler uyarınca müvekkilinin üzerine düşen edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak müvekkili şirket tarafından yürütülen işler çerçevesinde 2007 Ekim-2010 Ekim arasında kaçak ve usulsüz elektrik kullanan abonelerin ..."a bildirilmesine rağmen davalı tarafından eksik hak ediş ödemesi yapıldığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, vaki itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafından ana hizmet tanımı içinde yer alan kaçak elektrik kullanımı için ihbarın müvekkiline yapılmış olmasının ödemeyi içermediğini, bu ihbar sonucunda müvekkili tarafından oluşturulan ekiplerin yaptığı kontrollerde kaçak elektrik tutanağının düzenlenmesi gerektiğini, ancak tutanak düzenlenmesi ve tahakkuka bağlanması halinde davacıya ödeme yapılabileceğini, davacının sözleşme ve eklerindeki düzenlemeye aykırı olarak sözleşmenin 3.1. maddesindeki kaçak elektrik kullanan abonenin idareye bildirilmesi halini düzenleyen kaçak elektrik kontrol hizmeti karşılığı olan kesme bağlama birim bedelinin %50"sini istediğini, bu bedelin ödenebilmesi için kaçak tutanağının ... Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca işlem yapıldıktan sonra tahakkuka bağlanması gerektiğini, somut olayda ödeme yapmanın koşulu olan tutanağa bağlama ve tahakkuk koşulu gerçekleşmediğinden ödeme yapılamayacağını savunarak, davanın reddine ve %40"dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan 31.08.2007 tarihli sözleşme ve 31.08.2009 tarihli ek sözleşme kapsamında davacı tarafından 2007 Ekim-2010 Ekim dönemi içerisinde kaçak elektrik ihbarlarında bulunulduğu, davalı tarafından gönderilen kaçak elektrik ihbar listesinde işlemlerin belirtildiği, ihbar adedi ile ödenmeyen tutar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eki şartnameler incelendiğinde; davalının davacının asılsız ihbarlarının doğru olup olmadığını inceleme ve tutanak düzenleme, doğru olmayan ihbarlar için sözleşmenin 17. maddesi uyarınca ceza uygulaması hak ve yükümlülüğünün bulunduğu, dava konusu döneme ilişkin ve davalı tarafından tutanağa bağlanmayan çekişme konusu kaçak ihbarları için sözleşmenin 17. maddesi uyarınca
    herhangi bir ceza uygulanmasında bulunulmadığı belirlenmiş olup, davacının sözleşmede kararlaştırılan edimini yerine getirdiğinin anlaşıldığı, davalı idarenin yükümlülüğünü yerine getirmemesinin davacının alacak hakkını ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki, dava konusu dönemde davacı yüklenicinin idarenin bilgisayar kayıtlarına aktarıldığını belgelediği kaçak ihbar adedine göre, takip tarihi itibariyle toplam alacağının KDV dahil 279.939,12 TL olması gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, davalının itirazının 279.939,12 TL yönünden iptaline, asıl alacak 237.236,55 TL"ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmayacak şekilde avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacak likit nitelikte olup, davalının itirazı da haksız olduğundan davacı lehine %40’ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar Dairemizin 20.03.2015 tarihli ilamı ile onanmıştır.
    Davalı vekili, karar düzeltme istemiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 07,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 13.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.