10. Hukuk Dairesi 2018/5345 E. , 2019/5509 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
KARAR
Davacı Kurum tarafından, davalı ...’in aylığının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle kesilmesi üzerine, davalıya yapılan yersiz aylık ödemelerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebiyle açılan davanın yargılaması sonucu, Tekirdağ İş Mahkemesince talebin kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı davacı Kurum ve davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince, davacı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun sadece % 20 inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrası yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davanın kabulü ile icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi davacı Kurum ve davalı vekilince istenilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum, davalı ...’in aylığının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle kesilmesi üzerine, davalıya yapılan yersiz aylık ödemelerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etti.
II-CEVAP
Davalı vekili, boşandıktan sonra davalının eski eşiyle birlikte yaşamadığını iddia ederek, davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın Kısmen kabulüne, itirazın iptaline, karar vermiştir.
B-BAM KARARI
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, davacı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun sadece % 20 inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrası yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davanın kabulü ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
SGK vekili, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği,davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1)Davalı vekilinin tüm,davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; ... diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ... hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkûm edilir” hükmü öngörülmüştür. Buna göre, itirazın iptali davalarında tarafların talebi halinde icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde;
Davacı Kurum tarafından davalıya yersiz yapılan ödemelerin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapılması, davalının itirazının iptali talebiyle açılan davada icra inkar tazminatına da hükmedilmesinin talep edilmesi ve dava konusu alacağın likid olduğunun anlaşılması karşısında davacı kurum lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi ile icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekçesiyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve davacı Kurum yönünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.