3. Hukuk Dairesi 2018/1761 E. , 2018/2726 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 1999 yılında evlendiklerini, iki müşterek çocukları olduğunu, davalının evlilik hayatı boyunca davacıya hakaret ettiği ve şiddet uyguladığını, davalının müşterek konutu terk ederek ayrı yaşamaya başladığını, davacı ile müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, davacı ve müşterek çocukların komşuların yardımıyla geçindiklerini ileri sürerek, davacı için 300,00 TL ve iki müşterek çocuk için de ayrı ayrı 300,00’er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacı ile aynı evde yaşamaya devam ettiklerini ve evlilik birliğinin devam ettiğini, davacı ve müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşıladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile davacı için 150,00 TL ve her iki müşterek çocuk için ayrı ayrı olmak üzere 150,00’şer TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/13580 E. 2015/19710 K. sayılı ilamıyla "... Mahkemece, davacının davalıdan ayrı yaşama hakkının olup olmadığının tespiti açısından, tarafların delillerinin toplanmadığı ve davacının davalıdan ayrı yaşamakta haklı olup olmadığı olgusu araştırılmadan karar verildiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı ... lehine aylık 200,00 TL ve her bir müşterek çocuk için ayrı ayrı 150,00"şer TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Davacı ... yönünden hükmedilen tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde;
04.02.1959 tarih 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere; bozma kararına mahkemece uyulmuş olması taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak meydana getirir. Bu hakkı ne mahkeme ne de temyiz mahkemesi halele uğratabilir. Müktesep hakkın tanınması kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiştir.
Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.
Somut olayda, davacının ilk kararı temyiz etmemesi ve bozma kararına uyulması ile davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davacı lehine bozma öncesi hükmedilen aylık 150,00 TL tedbir nafakasının arttırılarak aylık 200,00 TL hükmedildiği anlaşılmaktadır. Davalı yararına oluşan müktesep hakkın ihlal edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde; mahkemece, bozma ilamına uyulması ile birlikte davalı yararına usuli müktesep hak oluştuğu dikkate alınarak, davacının temyiz etmeyerek hakkında kesinleşen nafaka miktarı 150,00 TL ile sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.