Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/883 Esas 2019/1891 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/883
Karar No: 2019/1891
Karar Tarihi: 21.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/883 Esas 2019/1891 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava dışı temlik eden bir banka ile davalılar arasında kredi sözleşmesi imzalandı. Davalılar sözleşmeye kefil oldular. Ancak kredi ödenmediği için icra takibi başlatıldı ve davalıların itirazı sonucu durduruldu. Davacı, itirazın iptali ve davalılar hakkında icra inkar tazminatı talep ederek dava açtı. Mahkeme, davacının kısmen haklı olduğuna karar verdi ve hüküm davalılar tarafından temyiz edildi. Ancak davalıların adli yardım talebi kabul edildi ve temyiz incelemesine geçildi. Mahkeme kararı bozdu ve daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiğini belirtti.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 494, İcra ve İflas Kanunu madde 89.
19. Hukuk Dairesi         2018/883 E.  ,  2019/1891 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. ... ve davalılardan ... ve ... vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, dava dışı temlik eden ... Bankası A.Ş ile davalı ... arasında 1 adet genel kredi sözleşmesi ve 3 adet ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi imzalandığını, davalıların bu sözleşmelere kefil olduklarını, sözleşmelere istinaden kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalıların itirazıyla durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalılar hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere göre, dava genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalılar ... ve ..."nin asıl kredi borçlusu ... Isı Teknolojileri A.Ş "nin dava dışı temlik eden bankadan kullandığı kredilerden müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarının dosya kapsamına göre sabit olduğu, bilirkişi kök ve ek raporundaki hesaplamanın dosya kapsamına uygun denetime elverişli olduğu gerekçeleriyle rapor doğrultusunda davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekilince adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir.
    Davalıların adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek temyiz incelemesine geçilmiştir.
    Davacı tarafından temlik alınan alacakla ilgili olarak temlik eden banka ile davalı ... arasında 1 adet genel kredi sözleşmesi, 3 adet ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi imzalanmıştır. Genel kredi sözleşmesinde her 2 davalı ayrı ayrı kefil olarak 250.000 TL limitle sözleşmeye katılmışlardır. 3 adet taşıt kredisi sözleşmesinde ise davalı ..."ın kefaleti bulunmamaktadır. Mahkemece genel kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının hesaplanması sırasında hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda davalı kefillerin kefalet limitleriyle sınırlı olan sorumlulukları hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamış olup mahkemece de bu husus üzerinde durulmamıştır. Kefillerin sorumluluğunun 3 sınırı vardır. Bunlardan birincisi kefil olunan asıl borçlunun borç miktarıdır. İkincisi kefilin kefalet limitidir. Üçüncüsü ise kefilin kendi temerrüdünün sonuçlarıdır. Mahkemece bu ilkelere göre genel kredi sözleşmesi yönünden kefillerin sorumlulukları saptanıp buna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde inceleme içermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Alacak oluşturan 3 adet ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesine gelince bu sözleşmelerde ..."ın kefaleti bulunmadığı halde borçtan bu davalı da sorumlu tutulacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu sözleşmelerde kefaleti bulunan ..."ye gelince bunun da sözleşmede 3 ayrı kefalet limiti vardır. Temlik eden banka tarafından yapılan takipte araç kredilerinden kaynaklanan alacak tek kalem olarak belirtilmiş ise de kefil ..."nin sorumluluğu yukarıda belirtilen şekilde her bir kredi için ayrı ayrı hesaplandıktan sonra sonuca gidilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar ... , ... yararına hükmonulan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.