12. Ceza Dairesi 2020/888 E. , 2020/5225 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hükümler : Sanıklar hakkında CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.05.2018 tarihli, 2017/365-2018/385 sayılı direnme kararı, mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilip, Dairemizin 04.12.2019 tarihli, 2019/12708-2019/11398 sayılı kararı ile direnme kararının incelenmesi için dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 17.03.2020 tarihli, 2019/651-2020/185 sayılı kararla yerel mahkemece bozma kararı doğrultusunda sanıkların beyanları alınıp, bozma gereği yerine getirilmeye çalışılarak önceki hükümde yer almayan ve bozmadan sonra elde edilen delile dayanılarak yeni ve değişik gerekçelerle direnme hükmü kurulması nedeniyle yerel mahkemenin son uygulamasının direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olmasından dolayı dosya temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmekle; yeniden incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamı üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- İncelenen dosyada, sanıkların TCK"nın 136/1. maddesinde tanımı yapılan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı beraatlerine ilişkin 22.02.2013 tarihli, 2012/351 esas, 2013/111 karar sayılı hükümlerin, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 07.07.2014 tarihli, ...karar sayılı ilamı ile; “...Sanık ..."un, ayrıldığı kız arkadaşı olan şikayetçinin, kendisinde kayıtlı olan kişisel veri niteliğindeki telefon numarasını, şikayetçinin rızası dışında diğer sanık ..."a verdiği olayda; şikayetçinin telefon numarasını hukuka aykırı olarak yayan sanık ... ile telefon numarasını hukuka aykırı olarak ele geçiren sanık ..."un eyleminin, TCK"nın 136/1. maddesine uyan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, ayrı ayrı mahkumiyetleri yerine, telefon numarası vermek şeklinde gerçekleşen eylemin kişisel verilerin ele geçirilmesi ve yayılması olarak değerlendirilemeyeceği biçimindeki isabetsiz gerekçeyle beraatlerine karar verilmesi...” nedenine dayalı olarak bozulduğu ve mahkemece önceki verilen kararda direnildiği belirtilerek 11.11.2014 tarihli beraat hükümlerinin kurulduğu,... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.11.2014 tarihli, 2014/556-2014/594 sayılı direnme kararının, mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 14.06.2017 tarihli,...karar sayılı ilamı ile; “...Dairemizin bozma ilamından sonra yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda önceki uygulama aynen benimsenmiş ise de; Dairemizin 07.07.2014 tarihli, ...karar sayılı ilamına muhalif olan üyelerin karşı oy yazısındaki görüşlerine atıf yaparak, telefon numarasının verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu kapsamında kişisel veri olarak değerlendirilemeyeceğine dair yeni ve değişik gerekçelerle hükümler kurulmasından dolayı yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hükümler niteliğinde olduğundan, direnme kararının eylemli uyma olarak kabulü ile hükümleri temyizen inceleme görevinin Dairemize ait olduğu belirlenerek yapılan incelemede: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2016 tarihli, 2015/1143 esas, 2016/326 sayılı kararında vurgulandığı üzere; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanıkların aleyhe bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespitinin gerektiği ve ısrar edilen önceki hükümler beraat dahi olsa sanıklardan aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan direnme kararı verilemeyeceği gözetilmeksizin, sanık ... adına çıkarılan davetiyenin bila tebliğ ve sanık ... hakkındaki istinabe evrakının bila ikmal iadesinin ardından sanıkların bozma ilamına karşı beyanlarının alınmasından vazgeçilerek karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması...” nedenine dayalı olarak sair yönleri incelenmeksizin bozulduğu ve mahkemece sanıklarla katılanın bozmaya karşı beyanları alındıktan sonra, 11.11.2014 tarihli, 2014/556-2014/594 sayılı kararda direnildiği belirtilerek 23.05.2018 tarihli beraat hükümlerinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına göre; Dairemizin 14.06.2017 tarihli,...karar sayılı ilamı ile... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.11.2014 tarihli, 2014/556-2014/594 sayılı direnme kararının bozulmasına karar verilmesi ve yerel mahkemece Dairemizin 14.06.2017 tarihli bozma ilamına eylemli olarak uyulması nedeniyle 11.11.2014 tarihli direnme kararının ve önceki hükümlerin ortadan kalkmış olduğu gözetilmeksizin, sanıklar hakkında yeni bir hüküm kurulması gerekirken, 11.11.2014 tarihli kararda direnildiği belirtilerek, yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
Sanık ..."un, ayrıldığı kız arkadaşı olan şikayetçiye ait kişisel veri niteliğindeki telefon numarasını, şikayetçinin rızası dışında diğer sanık ..."a verdiği olayda;
Şikayetçinin telefon numarasını hukuka aykırı olarak yayan sanık ... ile telefon numarasını hukuka aykırı olarak ele geçiren sanık ..."un eylemlerinin, TCK"nın 136/1. maddesine uyan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetleri yerine, 11.11.2014 tarihli kararda yer alan ve yasal olmayan yazılı gerekçelerle sanıklar hakkında CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 14.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.