14. Hukuk Dairesi 2018/1346 E. , 2018/5945 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.05.2015 günlü hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarfından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkına dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 297 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, 297 parsel sayılı taşınmazın, dava dışı önceki paydaşı ..."ın, taşınmazdaki 12423/973000 payını, 02.12.2010 tarihinde davalıya sattığını, müvekkiline noter bildirimi yapılmadığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hükmün, davalı vekilince temyizi üzerine; Dairemizce davalıya yapılan tebligatların usulsüz olduğu, taraf teşkilinin sağlanmadığı davalının savunma hakkının kısıtlanarak işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- 6100 sayılı HMK hükümleri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hükümlerine göre; taraflar arasında akdi vekalet ücreti kararlaştırılmamış veya kararlaştırılan avukatlık ücretinin geçersiz sayılması halinde; mahkemece, dava konusu edilen tutar üzerinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hükümleri uyarınca, davada haksız çıkan aleyhine vekalet ücretine hükmedilir. Eldeki dava, davacı vekilince davalı ve davalı haricinde 36 davalıya yöneltilerek açılmışsa da, mahkemece, her davalıya yönelik davanın tefrikine karar verildikten sonra işin esasına girildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, davalı lehine davaya konu payın satış bedeli olan 5000,00 TL üzerinden hesaplanarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tefrikten önce davalı ve diğer davalıların tümüne yöneltilmiş dava dosyasındaki toplam dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi ve yine aynı şekilde ret harcının da tefrikten önceki dava dosyası için yatırılmış harçtan mahsup edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.