14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2243 Karar No: 2018/5942 Karar Tarihi: 25.09.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2243 Esas 2018/5942 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/2243 E. , 2018/5942 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkına dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının, 10785 ada 3 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olup 1988 yılından bu yana taşınmazın tamamını kullandığını, davalı belediyenin imar ve ... dağıtma işlemi sırasında davacının tamamını satın alıp kullandığı taşınmazın 21/61 payını, kendi üzerinde tutup daha sonrasında davalıya sattığını ileri sürerek yasal önalım hakkı gereği satış bedeli ve masrafların depo edilmesi karşılığında davalıya ait 21/61 payın davalı adına olan ... kaydının iptali ve davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede, ... Belediyesi tarafından gecekondulaşmanın önlenmesi, imara aykırı yapılmış ya da yapılmakta olan yapıların tespiti, değerlendirilmesi ve yapı sahipleri adına tescili için yapılan çalışma sonucunda, dava konusu taşınmazın bir kısmının davacıya, bir kısmının ise davalıya satıldığını, dava konusu payın gerçek bir satış sonucu devralınmadığından davacının önalım hakkına dayalı açtığı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Somut olayda; dava konusu 10785 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti, Hazineye aitken Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 309 ve 313 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği hükümleri uyarınca ve 4706 Sayılı Kanun"un 5/7. maddesi doğrultusunda davalı ... Belediyesi adına protokol doğrultusunda devredildiği, dava konusu payın, davalıya satışının, 4706 Sayılı Kanun hükümlerine göre 26.02.2013 tarih ve 232 sayılı Encümen Kararı doğrultusunda gerçekleştiği, her ne kadar devir karşılığında bir bedel alınmışsa da, işlemin niteliği gözetildiğinde gerçek bir satım aktinden söz etmenin mümkün olmadığı gözetilerek mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana idesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.