Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5140
Karar No: 2017/8102
Karar Tarihi: 23.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/5140 Esas 2017/8102 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Davanın feragat nedeni ile TOKİ yönünden reddine karar verilmiş, diğer davalı Şti. ise 21.638,86 TL maddi, 11.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin davalı TOKİ hakkındaki davadan feragat ettiği tespit edilmiştir. Ancak açılmamış bir davadan feragat mümkün olmadığı gibi davadan feragat etmenin hüküm kesinleşmeden önce yapılması gerekmektedir. Bu nedenle TOKİ açısından davadan feragat kararı hatalıdır ve kararın bozulması gerekmektedir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. maddesi.
21. Hukuk Dairesi         2017/5140 E.  ,  2017/8102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı TOKİ yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, davalı .... Şti. yönünden ise, 21.638,86 TL maddi, 11.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, yerel mahkemenin 04/06/2015 tarihli hükmünün Dairemiz"in 27/12/2016 tarih ve 2015/19016 Esas, 2016/15638 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma nedenlerine göre yerel mahkemenin anılan 04/06/2015 tarihli kararının TOKİ hakkında davanın husumet nedeniyle reddine dair kısmının bozma dışı kalarak kesinleştiği, bozmadan sonra 28/03/2017 tarihli 1. celsede davacı vekilinin davalı TOKİ hakkındaki davalarından feragat ettiği anlaşılmaktadır.
    Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat, 6100 sayılı HMK"nın 307. maddesinde davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. Davadan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Çünkü davacı davasından feragat etmekle, yalnız davasını geri almakla yetinmemekte, bilakis dava konusu yapmış olduğu haktan vazgeçmektedir. Davacının davasından feragat etmesi ile, dava konusu uyuşmazlık sona erer. Feragatin ne zaman yapılabileceğine gelince, feragat ancak dava sırasında, hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir. Bu açıklamalardan olarak henüz açılmamış bir davadan feragat etmek mümkün olmadığı gibi hüküm kesinleştikten sonra davadan feragat edilmesi de mümkün değildir.

    .../...


    Somut olayda, davalı TOKİ hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine dair hüküm bozma dışı kalarak ferileri ile birlikte kesinleştiğinden bu konuda yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken adı geçen davalı hakkında davadan feragatin geçerli olmadığı gözden kaçırılıp yazılı şekilde TOKİ açısından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi