Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1553
Karar No: 2021/3235
Karar Tarihi: 29.03.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1553 Esas 2021/3235 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/1553 E.  ,  2021/3235 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılardan ..."ın kendisini 25/03/2008 tarihinde bıçakla yaraladığını, hayati tehlike geçirdiğini ve 4 gün yoğun bakımda kaldığını, uzun süre tedavi gördüğünü, olay tarihinde abisi ..."ın yanında çalışmakta iken olaydan sonra yaklaşık iki yıl içinde normal yaşamına dönemediğini ve çalışamadığını, nihayetinde 2010 yılı şubat ayında askere gittiğini ancak sağlık problemlerinin devam etmesi nedeniyle askerliğe de adapte olamadığını, bu olay nedeniyle tedavi giderleri için 11.000,00 TL harcadığını, askere gidene kadar çalışamadığı 22 ay boyunca uğradığı kaybın 13.200,00 TL olduğunu, ayrıca olay nedeniyle manevi olarak da zarar gördüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 24.200,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar; olayın meydana gelmesinde asıl kusurun davacıda olduğunu, olaydan önce davacının davalı ..."a defalarca kez sataştığını, hatta Onur"un ailesinin bu nedenle Onur"u okuldan almak zorunda kaldıklarını, olay günü yine davacının arkadaşları ile birlikte Onur"a saldırdıklarını, Onur"un da kendisini korumak için yanında taşıdığı bıçağı kullanmak zorunda kaldığını, çocuk mahkemesinde verilen kararda davacının haksız tahriki nedeniyle indirim yapıldığını, davalının bu olayda kusurunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 7.712,32 TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili ve davalılar .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.10.2018 tarih ve 2018/6142 esas, 2018/10004 karar sayılı ilamı ile; davalıların tüm, davacının ise sair temyiz itirazları reddedilerek “...2-) ...O halde mahkemece yapılacak iş, eldeki hukuk davası yönünden davacının geçici iş göremezlik zararının tespiti için, tedavi evraklarının getirtilip davacının ne kadar sürede tıbbi şifa bulacağı yönünde tercihen Adli Tıp uzmanı olan doktor bilirkişiden (ya da bir üniversite hastanesinden) rapor alınarak geçici iş gücü kaybı ve ona göre maddi tazminat belirlenip oluşacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır... 3- )Davacının bir diğer talebi, hastanede ve hastaneden taburcu olduktan sonraki tedavileri süresince yapmış olduğu tedavi giderlerinin tazmini istemine ilişkindir.
    ...Buna göre, mahkemece, davacının tedavi giderine yönelik belgeler istenmeli, şayet tedaviye ilişkin belge yok ise davacının yaralanmasına ilişkin adli rapor içeriği, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler birlikte gözetilerek sadece belgelendirilen tedavi giderleriyle sınırlı kalmaksızın doktor bilirkişiden alınacak raporla tedavi gideri belirlenmelidir. Bu şekilde de tedavi gideri belirlenemezse Borçlar Kanunu’nun 42. (Türk Borçlar Kanunu 50.) maddesi uyarınca mahkemece takdir edilmelidir...
    4-) Davacının manevi tazminat taleplerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; ...O halde mahkemece; davacı lehine hakkaniyete uygun miktarlarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 8.087,32 maddi tazminat, 7.000,00 manevi tazminatın olay tarihi olan 25/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56/1. maddesi gereğince; hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim; bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
    Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (Hukuk Genel Kurulunun 28/05/2003 tarihli ve 2003/21-368-355 ve 23/06/2004 tarihli 2004/13-291-370 sayılı kararları).

    Yapılan açıklamalar doğrultusunda mahkemece, karar gerekçesinde manevi tazminat miktarının “olay tarihinden karar tarihine kadar olan süreçte işleyecek yasal faiz miktarı da nazara alınarak” karar verildiğinin belirtilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK’un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının gerekçesindeki “olay tarihinden karar tarihine kadar olan süreçte işleyecek yasal faiz miktarı da nazara alınarak” ifadeleri çıkartılmak suretiyle kararın gerekçesinin düzeltilerek onanmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi