2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/4774 Esas 2020/5215 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4774
Karar No: 2020/5215
Karar Tarihi: 14.10.2020

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/4774 Esas 2020/5215 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/4774 E.  ,  2020/5215 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat kararına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar hakkında,... İli, Ula İlçesi,... Beldesi, ...Mahallesinde bulunan ve Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulunun 13.04.1985 tarih 915 sayılı kararı ile III. derece arkeojik sit alanında yer alan 3578, 3579, 3580, 3581 parsel nolu taşınmazların üzerine kum ve dolgu toprak dökerek fiziki müdahalede bulunuldukları iddiasıyla açılan kamu davasında;... Müze Müdürlüğüne hitaben arkeolog ve uzman tarafından yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 21.01.2014 tarihli raporda 3578, 3579, 3580, 3581 parsel nolu taşınmazların üzerine kamyonlar dolusu toprak dökülerek toprağın düzeltildiği, böylelikle fiziki müdahalede bulunulduğu, eğimli arazide yer alan parsellerde kimi yerde 1 metre kimi yerde özellikle yol tarafında bulunan 3581 ve 3580 nolu parseller üzerinde 4-5 metreye yakın dolgu toprak dökülmüş olduğu, parseller üzerindeki dolgu toprakta yüzeyde kültür varlığına rastlanmadığının belirtildiği, daha sonra uzmanlar tarafından müze müdürlüğüne hitaben düzenlenen 02.04.2015 tarihli raporda ise sanıkların dolgu toprağın kaldırılması yönündeki dilekçelerine istinaden söz konusu 3578, 3579, 3580, 3581 nolu parsellerde 23.01.2015 ve 19-20.03.2015 tarihlerinde müze müdürlüğü uzmanları denetiminde dolgu toprağın kaldırılması işlemlerinin gerçekleştirildiğinin ve yapılan çalışmalarda 2863 sayılı Kanun kapsamına giren herhangi bir kültür varlığına rastlanmadığının bildirildiği, mahallinde yapılan keşif sonucu inşaat mühendisi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda, 3580 ve 3581 parsel nolu taşınmazlar üzerinde yapılmış olan dolgu işleminin tamamen kaldırılmış olduğu, her iki parselde de fiziki müdahalenin bulunmadığı ve dolgu işlemi nedeni ile doğal zeminde herhangi bir zararın meydana gelmediğinin belirtildiği, ancak raporlarda 3580 ve 3581 parsel nolu taşınmazlarla ilgili değerlendirme yapılmasına rağmen iddiamede belirtilen ve dava konusu edilen diğer 3578 ve 3579 nolu parseller ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, söz konusu parseller üzerindeki fiziki müdahalenin sonlandırılıp sonlandırılmadığı ayrıca bu parseller yönüyle arkeolojik yapıda zarar meydana gelmediğinin belirtilmediği, anlaşılmakla;
    3578 ve 3579 parel nolu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının da dosya kapsamına alınıp, arkeolog ve inşaat mühendisi bilirkişiler eşliğinde mahallinde yeniden keşif icra edilerek dava konusu edilen 3578, 3579, 3580, 3581 nolu parsellerde iddianame konusu fiziki müdahalenin kaldırılıp kaldırılmadığı ve arkeolojik yapının zarar görüp görmediği tereddütsüz şekilde belirlenerek, dava konusu müdahalelerin mevcut olmadığı ve arkeolojik yapının zarar görmediğinin tespiti halinde atılı suçun manevi unsuru oluşmayacağından sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.