13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/38577 Karar No: 2017/11891 Karar Tarihi: 04.12.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/38577 Esas 2017/11891 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/38577 E. , 2017/11891 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, emlak komisyoncusu olduğunu, davalı ile 10.06.2013 tarihli tellallık sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede belirtilen taşınmazı davalıya gösterdiğini, davalının taşınmazın kendisini devre dışı bırakarak satın aldığını, ileri sürerek 4.560,00-TL komisyon bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazın eşi ... tarafından satın alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, tellallık sözleşmesi gereği kararlaştırılan komisyon ücretinin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. davacının dayandığı, davacı emlakçı ile davalı arasında imzalanan 10.06.2013 tarihli “Yer Gösterme Ve Komisyon Akdi ” başlıklı sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 520.( Eski BK.404.) maddesindeki şartlara uygun geçerli bir tellallık sözleşmesidir. Belge içeriğine göre davaya konu taşınmazın davacıya gösterildiği sabittir. Davacı ile davalı arasında imzalanan 10.06.2013 tarihli “Yer Gösterme Ve Komisyon Akdi” adı altındaki sözleşme incelendiğinde, alıcının gördüğü gayrimenkulü şahsı, ortağı veya kendisinin vasıtasıyla görüp beğenen şahıslarca satın alması halinde satış bedeli üzerinden %3 komisyon + KDV ödeyeceğinin kararlaştırıldığı ve taraflarca imza altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı tellal, davalıya taşınmazı göstermiş, davalı, davacı ile yaptığı sözleşmeyi ortadan kaldırmadan, davacının gösterdiği taşınmaz davalının eşi tarafından satın alınmış olduğuna göre, artık tellal üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve ücret istemeye hak kazanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekirki mal sahibinin davacı tellalı yetkilendirmemiş olmasıda sözleşme kapsamında bir önem arzetmez. Açıklanan yönler gözetilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.