22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/25403 Karar No: 2019/24117 Karar Tarihi: 23.12.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/25403 Esas 2019/24117 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/25403 E. , 2019/24117 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkili işçinin 1999 yılından itibaren davalı işyerine iplikhane işçisi olarak asgari ücret olarak gösterilmiş ise de 1.200,00 TL net ücret ile çalıştığını iş sözleşmesinin haksız feshedildiği halde ödenmeyen kıdem tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz Başvurusu: Karar, yasal süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir. İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Somut olayda, davalı işyerinde iplikhane işçisi olarak 01.12.1999- 06.04.2015 tarihleri arası çalışan davacı en son 1.200,00 TL net ücret aldığını iddia etmiştir. Davalı ise asgari ücret ile çalıştığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretini gösterir bordro sunulmadığı, dosyaya celbedilen Banka kayıtlarında davacının ücretinin asgari ücretin üzerinde olduğu, son dönem aldığı ücretin ise 1.200,00 TL civarında olduğu, davacının işyerindeki kıdemi, yaptığı işin niteliği ve banka kayıtları bir bütün olarak değerlendirildiğinde ücretinin talebi gibi net 1.200,00 TL olduğu kanaatine varıldığı belirtildikten sonra iki seçenekli hesaplama yapılmıştır. Davacının birinci seçenekte net 1.200,00 TL ücret ile çalıştığı kabul edilerek ikinci seçenekte ise asgari ücret üzerinden brüt 1.201,50 TL ücret ile çalıştığının kabulü hesaplama yapılmıştır. Mahkemece gerekçesi belirtilmeden ikinci seçenekteki asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama kabul edilmiştir. Oysa banka kayıtlarında gözüken son maaş miktarı ile davacının iddiası örtüşmektedir. Keza davacının yaptığı iş, kıdemi dosyada bulunan banka kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacının 1.200,00 TL net ücret ile çalıştığının kabülü gerekir. Çalışma dönemi ve belirtilen ücret üzerinden yapılan birinci seçenekteki hesaplama sonucu talep edilen kıdem tazminatının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibarla karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.