11. Ceza Dairesi 2018/3560 E. , 2018/5304 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 26.04.2018 tarih ve 2016/13259 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.05.2018 tarih ve KYB-2018/37109 sayılı ihbarname ile;
Sahte özel belgeyi bilerek kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/03/2016 tarihli ve 2016/5207 soruşturma, 2016/13385 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/05/2016 tarihli ve 2016/2030 değişik iş sayılı kararının "5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki kiracı şirket Sirkecioğulları İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi ile Irmak Elektrik Aydınlatma unvanlı işyeri adına şüpheli kiralayan ... arasında Ankara İli Yenimahalle Mahallesi Susuzköy Mevkii D-100 Karayolu 24. Km"de kain işyeri/depo vasıflı taşınmazın 15/03/2013 tarihinde 5 yıl süre ile kiralanmasına ilişkin sözleşmeye dayalı alacaktan kaynaklı olarak Ankara 5. İcra Müdürlüğünde 2015/21874 sayılı takip dosyası ile alacaklı müşteki tarafından şüpheli borçlu aleyhine 2015 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ilişkin icra takibi başlatıldığı ve şüpheli borçlunun itirazı üzerine bu defa müşteki alacaklı tarafından Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1035 esas sayılı dosyasında itirazın kaldırılması ve tahliye talepli dava açıldığı, müşteki alacaklı tarafından aynı zamanda 2015 yılı Eylül ayı kirasına ilişkin ayrıca Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2015/21875 sayılı takip dosyası ile borçlu şüpheli aleyhine icra takibi başlatıldığı ve takibin itiraza uğraması üzerine bu defa Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1036 esas sayılı dosyasında itirazın kaldırılması ve tahliye talepli dava açıldığı, anılan her iki hukuk davasına borçlu şüpheli tarafından "14/07/2015 tanzim tarihli 75.000 TL nakit alınmıştır, işbu para kiracı ..."tan 2015 yılı 6-7-8-9-10. Aylara mahsuben senetlerini iade ederek elden nakit alınmıştır. (Sirkecioğulları İnş. Tic ve Sirtur Turizim kira kontratına mahsuben) " yazılı bir belge sunularak söz konusu davalara cevap verildiği, 30/05/2016 tarihinde grafoloji ve sahtecilik uzmanı tarafından yapılan incelemede sunulan belgedeki ihtilaflı aylara ilişkin borcun ödendiğine yönelik yazının, belge üzerinde tahrifat yapılarak ilave edildiğine dair rapor tanzim edildiği ancak mahkemelerce icra mahkemelerinin dar yetkili olduğu ve alacak ihtilaflı hale geldiği ve yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davaların reddine karar verildiği görülmekle, hukuk davaları nezdinde somut olay bu durumda iken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca ise sahtecilik iddiasının mahkemelerince değerlendirilmesi gerektiği nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Müştekinin hem hukuk davaları nezdinde, hem de soruşturma aşamasında ileri sürdüğü üzere, icra mahkemelerinin sınırlı inceleme yaptığını bilen borçlu şüphelinin alacağı ihtilaflı hale getirmek için bu şekilde sözde belgeler veya belgelere eklemeler yaparak itirazlarda bulunduğunu beyan ettiği ve icra hukuk mahkemesince alınan bilirkişi raporunda da belgede tahrifat yapıldığının belirtildiği, borçlunun da belgede tahrifat yaparak amacına ulaştığı ve yargılamayı sürüncemede bırakarak genel mahkemelerde alacaklı müştekiyi dava açmak zorunda bıraktığı ile beyana göre halen tahliye edilemediği gözetildiğinde, şüpheli tarafından sunulan ve tahrifat yapıldığı iddia edilen belgenin "14/07/2015 tanzim tarihli 75.000 TL nakit alınmıştır, işbu para kiracı ..."tan 2015 yılı 6-7-8-9-10. Aylara mahsuben senetlerini iade ederek elden nakit alınmıştır. (Sirkecioğulları İnş. Tic ve Sirtur Turizim kira kontratına mahsuben) " kısmının tahrifat konusu ve dolayısıyla belgenin sahte olup olmadığı noktasında uyuşmazlığın toplandığı, belgenin sahte olduğu anlaşıldığında ise şüphelinin üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşacağı dikkate alındığında, soruşturma makamı tarafından kapsamlı bir araştırma ile sahtecilik yönünden uzmanından rapor alınarak sonucuna göre bir değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 04.03.2016 tarih ve 2016/5207 Soruşturma-2016/13385 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 16.05.2016 tarih ve 2016/2030 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 04.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.