10. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3087 Karar No: 2019/3899 Karar Tarihi: 13.06.2019
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/3087 Esas 2019/3899 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu bulundurma suçundan dava açılmıştır. Ancak savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle sorgusu yapılmadan tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmiştir. Mahkeme, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının tespit edilmesi üzerine duruşma açmış ve TCK'nın ilgili maddeleri uyarınca adli para cezası verilmiştir. Ancak yapılan incelemede, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri ile ilgili kararın itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı CMK'nın 175. maddesi, 193. maddesi ve 195. maddesi ile TCK'nın 191/1, 62 ve 50. maddeleri gösterilmiştir.
10. Ceza Dairesi 2017/3087 E. , 2019/3899 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 5271 sayılı Kanun"un 175. maddesinin 2. fıkrasında “Mahkeme, iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır”, 193. maddesinin 1. fıkrasında “Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz.” ve 195. maddesinde “Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.” hükümleri öngörülmüştür. Somut olayda hakkında kullanmak için uyuşturucu bulundurma suçundan dava açılan sanığın sorgusu yapılmadan hakkında 26.09.2013 tarihinde tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilerek savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle, Mahkemece tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine duruşma açılarak TCK"nın 191/1, 62 ve 50. maddeleri uyarınca verilen 6000 TL adlî para cezasının hukuki değerinin bulunmadığı, sanığın 01.12.2014 tarihli temyiz dilekçesinin 26.09.2013 tarihli "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri" kararına yönelik, öğrenme üzerine ve süresinde verilmiş itiraz dilekçesi niteliğinde olduğu da kabul edilerek; yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemiz tarafından da benimsenen 20.03.2012 tarih ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.