Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/576
Karar No: 2019/5482
Karar Tarihi: 29.05.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/576 Esas 2019/5482 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/576 E.  ,  2019/5482 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    KARAR


    Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı avukatınca istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, kendisine gönderilen ödeme emirlerinin iptalini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum, söz konusu ödeme emirlerinin davacının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince; hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi durumunda, haksız çıkma tazminatına hükmedilemeyeceği hususunun gözetilmemesi nedeniyle, haksız çıkma tazminatına ilişkin ibarenin kaldırılması için, davacı vekilinin istinaf istemi kısmen kabul edilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, süresinde Kuruma itiraz ettiklerini ve sonrasında işbu davayı süresinde açtıklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, Haksız çıkma tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı anonim şirketin prim borçlarından dolayı davacıya gönderilen ödeme emirlerinin 12.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 19.10.2015 tarihinde davalı Kuruma itirazda bulunan davacıya, Kurumun ret yazısının 04.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacının işbu davayı 11.11.2015 tarihinde açtığı, gerek yerel mahkemece ve gerekse de ilgili Bölge Adliye Mahkemesince, hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanun"un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Anılan madde ile, Kurum alacakları için 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmü uyarınca düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı 7 gün içerisinde dava açabilme olanağı bulunmaktadır.
    Öte yandan, 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64"üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7"inci maddesinin üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiştir.
    01.10.2008 tarihinden sonra tahakkuk eden prim borçları nedeniyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun “primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 88’inci maddesidir. İlgili maddenin birinci fıkrasına göre, yasanın 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını, ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar kuruma öder. İş bu davada ki ödeme emrine konu borç da, 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesinin birinci fıkrası kapsamında prim borcu olup, borcun tahakkuku ve kesinleşmesi anılan kanun kapsamında gerçekleşmiştir. Anılan yasa maddesinin 16.fıkrasında ise, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Yasanın 51"nci, 102"nci ve 106"ncı maddeleri hariç, diğer maddelerin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Kaldı ki, 5502 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 34.maddesinde kurum gelirleri tek tek belirtilmiş, maddenin “a” bendinde “Sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri” kurum gelirleri arasında sayılmıştır. Aynı kanunun 37.maddesinin üçüncü fıkrasında ise, süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşeceği ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddelerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu durumda, 5510 sayılı Yasanın 88. maddesi ve 5502 sayılı Yasanın 34 ve 37. maddeleri nazara alındığında, tahakkuk eden ve kesinleşen dava konusu prim borcu, bir Kurum alacağına dönüştüğünden, ilgili prim borcunun tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun, yukarıda belirtilen maddeleri haricinde, diğer maddeleri uygulama alanı bulacaktır.
    Önemle vurgulanmalıdır ki, 6183 sayılı Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, kamu alacağının ödenmesi, süresinde ödenmeyen alacaklara uygulanacak mali müeyyideler, süresinde ödenmeyen alacakların zor alım yoluyla tahsili, kamu alacağının tahsil güvenliğini sağlamak için alınacak tedbirler, kamu alacağının tahsil zamanaşımı ve terkini hükümlerini düzenlemekte olup, tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş Kurum alacaklarının nasıl tahsil edileceğini düzenleyen bir usul kanunudur.
    Yukarıdaki bilgiler ışığında, ödeme emrine konu uyuşmazlık, 6552 sayılı yasa ile 5521 sayılı Yasanın 7. maddesine ekli 3.fıkra içeriğine uygun olarak gerçekleşmiş bir uyuşmazlık olup, yasada, dava açılmadan önce anılan madde kapsamında Kuruma başvuru yapılarak, başvurunun reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açılabileceği, keza başvuruda geçirilecek sürenin zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesabında dikkate alınmayacağının belirtilmiş olması karşısında, (7) günlük süre içerisinde Kuruma başvuru yapan davacı yönünden, Kurumun red yazısının tebliğinden (7) gün sonra açılan işbu davanın süresinde olduğunun kabulü ile davanın esasına girilmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi