14. Hukuk Dairesi 2016/1475 E. , 2018/5914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2012 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesine dayanan ... iptali tescil, 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekşili ve davalı ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava; harici satın almaya dayanan ... iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı; davalılar adına elbirliği halinde mülkiyete konu olan 1339 parsel sayılı taşınmazın 836 m2 lik kısmının davalıların murisi ... tarafından 14.02.1997 tarihinde harici satış sözleşmesi ile kendisine satıldığını, bedelinin ödendiğini, taşınmazın sözleşme yapılmadan önce 1980 yılından bu yana kendisi tarafından kullanıldığını, yine aynı yıllarda taşınmaz üzerine ev yapıldığını belirterek 1339 parsel sayılı taşınmazın 836 m2 lik kısmının iptali ile adına tescilini olmazsa arsa ve binanın rayiç bedelinin tazminini istemiştir.
Davalılardan ..., ..., ... vekili dava konusu yere binanın davacı tarafından yapıldığını, evin bedeline ilişkin talebi kabul ettiklerini keşifte belirlenecek bedeli ödemeye hazır olduklarını, diğer talepleri kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Diğer davalılar ... ve ... cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini beyan ettiler.
Mahkemece davanın kabulü ile;1339 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi raporu ve krokisinde belirtilen A harfi ile gösterilen 836 m2 lik kısmın ifrazı ile son parsel numarası verilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü bir kısım davalılar vekili ile davalılar ... ve ... temyiz etmiştir.
Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur ( 743 Sayılı Kanunun 634. ; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; ... Kanunu m. 26; 1512 Sayılı Noterlik Kanunu m. 60 ). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Yasa hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir; burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle doğrudan göz önünde tutulur.
Somut Olayda; davacı ... ile davalıların murisi ... arasında 1339 parsel sayılı taşınmazın 836 m2 lik kısmının satışına ilişkin 14.02.1997 tarihli adi yazılı sözleşme düzenlenmiştir. Bu sözleşmeye dayanarak ... iptali ve tescil talebi ile dava açılmıştır.
Taraflar arasındaki satış sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (T.M.K. 705, B.K. 213, ... K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri). resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak ... iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacının ... iptali ve tescil istemine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
Ancak; davacının ikinci kademede tazminat talebi bulunduğundan davalıların evin bedeline ilişkin kabul beyanları da nazara alınarak dava tarihi itibari ile binanın değerinin belirlenerek tazminat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekir.
Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekili ile davalılar ... ve ...’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.