19. Hukuk Dairesi 2015/7224 E. , 2016/2440 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı-birleşen dosya davalısı vekilince duruşmalı ve davalı-birleşen dosya davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen dosya davalısı vek. Av. ... ile davalı-birleşen dosya davacısı vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında dört ayrı yer ile ilgili 4 adet bayilik sözleşmeleri imzalandığını, davalının sözleşme ile belirlenen sorumluluklarını keşide edilen ihtarnamelere rağmen yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkilinin haklı olarak sözleşmeleri feshettiğini iddia ederek davalının teminat olarak verilen çeki haksız tahsil etmesinden dolayı 100.000,00 TL, cari hesap bakiyesinden dolayı 11.659,00 TL olmak üzere toplam 111.659,00 TL alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı iddialarının asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili, davalının sürelerinden önce ve haksız olarak bayilik sözleşmelerini feshettiğini, bu nedenle müvekkilinin davalıdan cezai şart ve yoksun kaldığı kârı talep etme hakkı olduğunu, ayrıca sözleşme süresince kullanılmak üzere ariyet olarak verilen malzemelerin iade edilmemesi ve istasyonlara uygulanan kurumsal kimlik bedelleri nedeniyle davalı bayinin müvekkili şirkete borcu bulunduğunu iddia ederek her bir kalem talep için 2.500 USD olmak üzere toplamda 7.500 USD"nin ödeme günündeki ... döviz efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılıklarının sözleşmelerin haksız fesih tarihlerinden itibaren dövize uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, keşide edilen ihtarnamelere rağmen sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmediğini, bedelini peşin aldığı akaryakıtın sevkiyatını düzenli yapmadığını, tapu sicil kayıtlarında ipoteğin/intifanın süresinde kaldırılmadığı gibi ..."nun şart koştuğu otomasyon sistemlerini geç kurduğunu, bu nedenlerle sözleşmeleri fesihte haklı olduklarını, davacı taleplerinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, 23/09/2010 tarihli sözleşmelerin 08/09/2011 tarihinde bayi ... firması tarafından tek taraflı feshinin haklı sebeplere dayandığının kanıtlanamadığı, bayinin asgari alım taahhütlerine uymadığı, bu nedenle akaryakıt dağıtım şirketi davalı-birleşen dosya davacısı ..."ün cezai şart talep edebileceği, yine istasyonlara yapılan yatırım bedellerinden sözleşmelerin kalan süresine göre yatırım bedeli iade talebinin de haklı olduğu teminat olarak verilen 100.000 TL çekin cezai şart alacağına mahsuben tahsil edilmesinin sözleşme ve yasa hükümlerine uygun bulunduğu, bayi ... şirketinin cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağının ..."ün cezai şart alacağından mahsup edildiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Asıl dava, haklı olarak feshedilen bayilik sözleşmeleri nedeniyle cari hesap alacağının tahsili ve teminat olarak verilen çekin haksız tahsil edilmesinden dolayı alacak istemine ilişkindir.
Davacı, .... Noterliğinin 08/09/2011 günlü ihtarname ile tek taraflı olarak taraflar arasındaki sözleşmeleri feshettiğini bildirmiştir. Ancak fesih ihtarnamesinden önce davalıya ... Noterliğince düzenlenen 10/02/2011,12/04/2011, 24/08/2011 ve 07/09/2011 ihtarnameler ile edimini yerine getirmediği belirtilerek, getirmesi konusunda bildirimde bulunulmuştur. Hal böyle iken, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, yukarıda belirtilen ihtarnameler ve dosya kapsamındaki deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile sözleşmelerin haksız feshedildiğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca birleşen davalar ayrı davalar olup, bağımsızlıklarını korudukları ve birleşen davaların ayrı ayrı değerlendirilip, karar verilmesi gerektiği gözden kaçırılarak asıl davadaki talep konusunu birleşen davadaki talep konusundan mahsup ile usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması yerinde olmayıp, bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı-birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı-birleşen dosya davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-birleşen dosya davalısı yararına takdir edilen 1.350.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalı-birleşen dosya davacısından alınarak davacı-birleşen dosya davalısına ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.