13. Hukuk Dairesi 2017/9295 E. , 2017/11866 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıya 2010 yılının Ağustos ayında gayrimenkul satışı hususunda noterden vekaletname verdiğini, davalının .... Köyü 139 ada 7, 8 ve 9 nolu parsellerde yer alan taşınmazları vekaleten 2010 yılı Ağustos ayında sattığını, üç adet taşınmazın satış bedellerini tapu devri sırasında davalının dava dışı alıcılardan tam ve eksiksiz olarak aldığını, bu hususun resmi tapu devir/satış sözleşmesi ile sabit olduğunu, davalının alıcılardan aldığı satış bedelini kendisine vermediğini, üç adet arsanın satış tarihindeki toplam minimum piyasa değerinin 78.000,00-TL olduğunu, davalının üç arsayı aynı zamanda ve aynı kişilere sattığı için daha yüksek değerden satmış olabileceğini, bu hususun yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile daha sağlıklı olarak tespit edilebileceğini, davalının vekalet ilişkisine aykırı davrandığını, davalıya satış yetkisi verdiği taşınmazların satış bedellerinin tahsili için Antalya 9. İcra Müdürlüğünün 2011/6412 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının icra takibine dava dışı ..."in talimatı ile çalıştığı gerekçesi ile itiraz ettiğini belirterek, haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin bütün ferileri ile birlikte devamına, % 40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, Av. ...’in ofisinde sigortalı olarak çalıştığını, davacı şirketin Av. ...’in eski müvekkili olduğunu, davacı şirketin tüm hukuki işlemlerinde olduğu gibi arsa satışında da Av. ...’ten danışmanlık ve avukatlık hizmeti aldığını, satış sonrasında taşınmazların bedelinin İsmail Yaprak tarafından 04.10.2010 düzenleme tarihli 11.10.2010 vade tarihli senede istinaden Av. ...’e ödendiğini, satış bedelinin emanet hesabında olduğunu, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile yapılan vekalet sözleşmesine dayalı olarak kendisine ait taşınmazların davalı tarafından satışı nedeniyle doğan alacağın tahsili istemiyle başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali talebinde bulunmuş olup, dava hukuki niteliği bakımından sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 392. maddesine dayanan vekilin hesap verme yükümlülüğünden kaynaklanmaktadır. BK"nun 392. maddesi, vekilin vekaleti ifa için veya ifa dolayısıyla aldığı şeyleri derhal müvekkile verme borcu ile borç para borcu ise zamanında yerine getirilmemesi yüzünden faiz ödeme borcunu düzenlemiştir. Geniş anlamda hesap verme yükümlülüğünün diğer bir görüntüsü de vekilin vekaleti dolayısıyla üçüncü kişilerden müvekkil nam ve hesabına para tahsil ettiği hallerde sözkonusu olur. Vekil, müvekkilden veya üçüncü kişilerden aldığı değerler ve kendi ücret, masraf ve tazminat alacakları hakkında hesap vermek zorunluluğundadır. Hesap verme borcu hukuksal nitelikçe bir yapma borcudur.
Somut uyuşmazlık itibariyle, davalı vekilin davacıya ait taşınmazları vekil sıfatı ile 04.10.2010 tarihinde dava dışı şahıslara sattığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında vekalet ilişkisi olup davalı resmi senette satış bedelini aldığını belirtmiştir. Davalı bu bedeli davacıya ödediğini ispatlamak zorundadır. Bu nedenle dava dışı 3. kişinin sunduğu belgelerin dikkate alınması doğru değildir. Mahkemece, az yukarıda açıklanan yasa maddesi gözetilerek işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın husumet nedeniyle reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.