20. Hukuk Dairesi 2018/3291 E. , 2018/6582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanuna göre yapılan ... kadastrosunda 101 ada 1 sayılı ... parseline dahil olması gereken ve dava dilekçesine ekli krokide gösterilen yerlerin ... sayılan yerlerden oldukları halde ... sınırları dışında bırakıldığını belirterek, krokide belirtilen yerlerin ... sınırları içine alınarak ... vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle kısmı ilan süresi içinde dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu yerde keşif ara kararı verildiği, davacı tarafın keşif giderlerini ödemesi için tebliğ edilen kesin önele uymadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 12/12/2011 gün 2011/10187-14494 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, kesin süre ihtarına rağmen keşif gideri yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; 14/10/2010 günlü ara kararda “Keşifte dinlenecek bilirkişi ve tanık isimleri belirtilmemesi ve hakim, katip ve götürülecekse mübaşir için yol tazminatının yazılmadığından” keşif ara kararı usulüne uygun olmadığı gibi, kısmi ilan sırasında açılan davada, dava dilekçesi ve dilekçeye ekli krokide belirtilen yerler hakkında daha sonra kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği kadastro müdürlüğünden sorulmadan özetle dosya keşfe hazır hale getirtilmeden keşif ara kararı verildiği anlaşılmaktadır.” gerekçesine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda çekişmeli alanlar bakımından kadastro tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. madde hükümlerine göre yapılan ... kadastrosu 24.07.2008 - 22.08.2008 tarihleri arasında ilan edilmiştir.
3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi gereğince yapılan ... ve arazi kadastrosu sırasında kısmi ilan süresi içerisinde ... Yönetimi eldeki davayı açmış olup, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan ... kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından ... sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tespit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte ... olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı Tarım ve ... Bakanlığının ya da ... Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmi ilan süresi içinde kadastro
2018/3291 - 2018/6582 mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumetin Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden reddedilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tespit tutanağının, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye gönderilmesini kadastro müdürlüğünden istemesi gerektiği, tespit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tespit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
Bu ilkeler gözönünde bulundurulduğunda, davacının dava dilekçesinde koordinatlarını bildirdiği taşınmazlar tam olarak tespit edilmeli, tamamının kadastro tespit tutanakları getirtilmeli; gerçek kişiler adına tespit edilenlerin tespit malikleri davaya dahil edilmeli, kesinleştirilen tutanaklar davalı hale getirildikten sonra işin esasına girilerek bu kısımların ... sayılan yerlerden olup olmadığı araştırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken kısmi ilanda açılan davada görevsizlik kararı verilmiş olması doğru bulunmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/10/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.