6. Ceza Dairesi 2014/9681 E. , 2017/4431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma (Değişen suç vasfı nedeniyle tehdit), 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre TCK"nın 53. madde uygulamasının infazda gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede;
1-Sanıklar hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanıkların savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunmanların görevlendirilmesi nedeniyle, savunmanlara ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak, sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlete ait yargılama giderlerinin, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20.-TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hâzinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin bölüm çıkartılarak yerine “yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Milli Savunma Bakanlığı İzmir Tedarik Bölge Başkanlığında askerlik görevini yapmakta olan yakınanın, olay günü komutanından izin alarak Basmane semtine giderek Ziraat Bankası şubesinde bulunan ATM cihazından 50.-TL para çektikten sonra birliğine dönmek üzere yürümekteyken, Tepecik Köprüsü altına geldiği sırada sanık ..."in yanına gelip, kolundan tutup elinde bulunan tespihleri göstererek "bunlardan bir tane alacaksın, 20.-TL, benim paraya ihtiyacım var, dayım cezaevinde yatıyor, ona yardım edeceğim, bunu almak zorundasın" dediği, aldığı olumsuz yanıt üzerine belinden bıçak çıkarttığı, bu arada diğer sanık ..."in de olay yerine gelerek aynı şekilde yakınanın kolunu tutup sıkarak silkelemeye başladığı ve "hadi hadi ne diyorsak yapacaksın" şeklindeki sözleri söyledikten sonra kazağını kaldırmak suretiyle belindeki bıçağı gösterip "bu tespihten bir tane alacaksın" dediği, ona da parası olmadığını söylemesi üzerine her iki sanığın bıçaklarını tevcih ederek "senin paran vardır, çıkar cüzdanını" dedikleri, bu durumdan korkan ve cüzdanındaki Ziraat Bankasına ait bankamatik kartını çıkararak "bunda para var, çekip size vereyim" diyen yakınana inanarak, kaçmasını engellemek amacıyla koluna girmek suretiyle, Tepecik semtinde bulunan İşbankasına ait bir ATM"’den para çekmeye çalıştıkları, ancak bilinçli olarak hatalı şifre girmesi nedeniyle para çekemeyen yakınanın askerlik şubesi içerisinde Ziraat Bankasına ait ATM olduğunu ve oradan para çekip verebileceğini ifade ettiği; yine birlikte kollarına girerek beraberce askerlik şubesine gittikleri; şubeye girmeden önce sanık ...’ın üzerindeki bıçağı çıkartıp diğer sanığa vererek yakınanla birlikte askerlik şubesi yerleşkesine girdiği, bankamatiğin içeride olduğunu söyleyerek içeri girmeyi başaran yakınanın durumu buradaki komutana bildirmesi üzerine her iki sanığın askerler tarafından yakalandığının anlaşılması karşısında; sanıkların eylemlerinin bir bütün halinde yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında ve delillerin takdirinde yanılgıyla yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar savunmanları ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.