Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından takip dayanağı bonoda keşideci sıfatıyla imzası bulunan  mirasçıları hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptıkları başvuruda takip konusu bono üzerindeki keşideci imzasının murisleri ait olmadığını ve murisin böyle bir borcunun bulunmadığını ileri sürdükleri görülmüştür. Bu sebeplerle senedin iptaline ve borcun kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Takip dayanağı bononun 15.04.2010 keşide tarihli, 90.000,00 TL bedelli olduğu,   bonoda keşideci sıfatının bulunduğu, dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden ise muris  24.12.2010 tarihinde vefat ettiği ve haklarında takip yapılan borçluların, adı geçen murisin mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır. İcra mahkemesince, davadan feragat eden davacılar yönünden feragat nedeni ile, diğer davacılar yönünden ise ödemeye ilişkin belge ibraz edilmediği ve davacıların ileri sürdükleri hususlar yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmiştir. Borca itiraz açısından mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde ise de, mahkemece borçluların imza itirazı hakkında inceleme yapılmadan hüküm kurulması isabetsizdir.
O halde mahkemece, takip dayanağı bonodaki keşideci imzasının, borçluların murisi  ait olup olmadığının tespiti yönünde, yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.