16. Hukuk Dairesi 2015/20806 E. , 2018/658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 3 parsel sayılı 20.405,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; eski tapu kaydının sınırlarının dava konusu taşınmazın sınırlarına uyduğu ancak davacının dayandığı eski tapu kaydında dava konusu taşınmazın 1 dönüm olarak gösterilmiş olduğu gerçekte taşınmazın daha büyük bir alanı kapsayarak miktar itibarıyla dava konusu taşınmaza uymadığı, dava konusu yerin ..."nun babası ... Konuklu tarafından 1970"li yıllardan beri ekip biçildiği, ..."dan da oğlu ..."ya kaldığı, davacının elinde eski tapu kaydı olsa da kadastro tutanaklarının 2008 yılında kesinleştiği, davalıların dedeleri ve babalarının 1970"li yıllardan kadastro tespitine kadar 20 yılı aşkın bir zamandır zilyetliklerini sürdürdükleri bu nedenle davalılar açısından zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı ..., T.sani 288 Y., 109 sıra numaralı tapu kaydı, irsen intikal ve taksime dayalı olarak dava açmıştır. Mahkemece davacının tutunduğu tapu kaydı tüm tedavülleri ile getirtilmemiş, revizyon durumu sorulmamış, dayanak tapu kaydının kapsamı ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin niteliği ve süresi kesin olarak belirlenmemiş, tapu kaydındaki yüzölçümünün farklı olmasının o kaydın taşınmaza ait olmadığı anlamına gelmeyeceği düşünülmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacının dayanağı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, tapu kaydı revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazların da tutanak örnekleri ile tapu kayıtları dosyasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında davacının dayanağı olan tapu kaydı yerel bilirkişiler aracılığı ile yöntemince uygulanmalı, tapu kayıtlarının hudutlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, uygulama sırasında dayanak tapu kaydının değişir sınırlı olduğu göz önünde bulundurularak kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, tapu kaydının aidiyetinin kanıtlanması halinde miktarına değer verilerek kapsamı tayin edilmeli, yine yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların hangi sınırlar dahilinde, ne kadar zamandır, kim tarafından ne suretle ve hangi sebebe dayalı olarak kullanıldığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin asli mi fer"i mi olduğu, davalının taşınmazda kiracı olup olmadığı, hususlarında somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalması halinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-c maddesi anlamında, kaydın hukuki değerini koruyup korumadığı değerlendirilmeli, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye elverişli, tapu kaydının kapsamının işaretlendiği harita düzenlettirilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla taşınmazlar başında dinlenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.