1. Hukuk Dairesi 2018/112 E. , 2018/7979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen ... ipt... ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine birleştirilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleştirilenen dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı ... iptal ve miras payları oranında tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacılar, mirasbırakanları ...’nin, birleştirilen davanın davacıları ise mirasbırakanları ...’nin, davalıların mirasbırakanı ... Binay"la kardeş olduklarını, ... Binay"ın kız kardeşlerinden 1993 yılında vekaletname alarak, babalarından intikal eden 37, 480, 577, 601, 740, 800, 814, 834, 858, 1321, 1333, 1340, 1351, 1400, 1528, 1564, 1661, 1729, 1996, 2072, 4395 ve 4400 parsel sayılı taşınmazları dava dışı ... Berberoğlu’na satış suretiyle temlik ettiğini, kısa süre sonra kendisinin satın aldığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek davalıların mirasbırakanı adına olan ... kayıtlarının ipt... ile davacıların payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 1996 ve 2072 parseller bakımından açılan davanın ... terkedilmesi nedeniyle reddine, diğer 20 parça taşınmaz yönünden vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile ... iptal ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “...asıl davada miras bırakan ... Akbaş"ın, asıl ve birleşen davanın davacıları dışında...Akbaş, ... Akbaş ve ... Akbaş adında mirasçılarının da bulunduğu gözetildiğinde, asıl dosya davacıları ile birleşen dosyadan davacı ..."ın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak kendi paylarına hasren tek başına dava açamayacakları tartışmasızdır...Hal böyle olunca, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir. Birleşen, miras bırakan ... mirasçıları tarafından açılan davaya gelince; Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; ..."nin tüm mirasçılarının davacı olarak davada yer aldıkları, mirasbırakan ..."nin taşınmazlardaki paylarının temlikinin, davalıların murisi olan vekil ... Akbaş tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği saptanmak suretiyle miras bırakan ..."ye ait paylar yönünden ... iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, çekişmeye konu 1351 nolu parselde vekil tarafından temlik edilen herhangi bir pay bulunmadığı ve bu taşınmazın ½ payının halen tarafların mirasbırakanlarının babası olan ... oğlu ... Binay adına kayıtlı olduğu halde bu taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kabul kapsamına alınan diğer taşınmazlarda vekil ... oğlu ..."ın Aktaş"ın da miras yolu ile edindiği payları bulunduğu halde, 6100 sayılı HMK"nin 26. maddesi hükmü (HUMK"nin 74. maddesi hükmü) gözetilmeksizin, istek dışına çıkılarak ..."a ait paylar yönünden iptal ve tescile karar verilmiş olması da doğru değildir. Öte yandan, son celse ... terk edilen 1996 ve 2072 nolu parseller yönünden; "’... terk nedeniyle hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi" şeklinde karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile; "... terk nedeniyle davanın reddine" şeklinde hüküm kurulması yerinde olmadığı gibi, ... terk edilen taşınmazlar yönünden davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olması da isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl davanın reddine, birleşen davada ... yönünden davanın reddine, 1996 ve 2072 parseller yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 1351 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, 37 parsel sayılı taşınmaz dışında hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere, birleştirilen davada mirasbırakanın taşınmazlardaki payı ve davacıların veraset ilamındaki payları da gözetilerek ... ipt... ve tescile karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün bu yönden ONANMASINA,
Davalıların dava konusu 37 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya m...k olmanın da doğal bir sonucudur.
Usûl Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki h...nde yapılacak usûli işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçimlik hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Bu usûl kuralının kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
Somut olaya gelince; yargılama aşamasında ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.11.2015 tarih 2015/254Esas, 2015/475Karar sayılı kararı ile 37 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası neticesinde 106.640,00 TL kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın ... ... Belediyesi adına tescile karar verildiği, kararın 08.09.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca, kamulaştırma işlemi neticesinde ... ... Belediyesi’ne devredilen 37 parsel sayılı taşınmaz hakkında HMK’nın 125. maddesi uyarınca usûli işlemlerin tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken değinilen yön üzerinde durulmaksızın sonuca gidilmiş olması doğru değildir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.