16. Hukuk Dairesi 2015/13464 E. , 2018/650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 198 parsel sayılı 5.687,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabülü ile; 102 ada 198 parsel numaralı doğusu ..., batısı ..., güneyi yol, kuzeyi Hali ve Cebel olan; 26.06.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen ve maliye adına tespit ve tescili yapılan 262,62 metrekare taşınmazın tapu kaydının iptaliyle, davacılar ... ve ... adına kayıt ve tesciline, fen bilirkişisi raporunda (B) harfiyle gösterilen ve tescil harici bırakılan 189,86 metrekare alanı kapsayan taşınmazın davacılar ... ve ... adına kayıt ve tesciline, davalı ..."ın davacıların taşınmazına herhangi bir müdahalesinin olmaması sebebiyle men"i müdahale talebinin reddine, 102 ada 198 parsel numaralı meranın, 5.687,03 metrekare alana sahip kısmını ifrazen davacılar ... ve ... adına kayıt ve tesciline, ifraz edilen 5.687,03 metrekare yüzölçümlü alana mera sınırlandırmasının iptali ile bu alana Tapu Müdürlüğünce son parsel nosu verilerek davacılar adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemelerce tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbiriyle uyumlu olması zorunludur. Bu zorunluluk; açık, adil ve güvenli yargılanma ilkelerinin gereğidir. Mahkemece; kısa kararda "102 ada 198 parsel numaralı doğusu ..., batısı ..., güneyi yol, kuzeyi ... olan; fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen ve maliye adına tespit ve tescili yapılan 262,62 metrekare taşınmazın tapu kaydının iptaliyle, davacılar ... ve ... adına kayıt ve tesciline, (B) harfiyle gösterilen ve tescil harici bırakılan 189,86 metrekare alanı kapsayan taşınmazın davacılar ... ve ... adına kayıt ve tesciline, Davalı ..."ın davacıların taşınmazına herhangi bir müdahalesinin olmaması sebebiyle men"i müdahale talebinin reddine" karar verildiği halde; gerekçeli kararın hüküm kısmının 3 numaralı bendi ile "102 ada 198 parsel numaralı meranın, 5.687,03 metrekare alana sahip kısmını ifrazen davacılar ... ve ... adına kayıt ve tesciline, ifraz edilen 5.687,03 metrekare yüzölçümlü alana mera sınırlandırmasının iptali ile bu alana Tapu Müdürlüğünce son parsel nosu verilerek davacılar adına kayıt ve tesciline" şeklinde hüküm kurulmuş ise de Mahkemece tefhim edilen kısa kararda bu şekilde bir hüküm bulunmadığından kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki ve aykırılık oluşmuştur. Kısa kararın gerekçeli karara aykırı olması, mahkemelere olan güveni zedeleyebileceği gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesine de aykırılık oluşturmaktadır. Bu durum; 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca da bozma nedeni olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 08.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.