Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9373 Esas 2016/2424 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9373
Karar No: 2016/2424
Karar Tarihi: 16.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9373 Esas 2016/2424 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle davalıya borçlu olunan miktarın tespiti ile fazladan yapılan ödemelerin tahsili istemi üzerine açılmıştır. Mahkeme, davalıdan davacıya herhangi bir alacağın kalmadığını ve davacının da davalıya borcu olmadığını belirlemiştir. Ayrıca, taraflar arasında vade farkı uygulamasına ilişkin bir teamül olduğu ve davalının bu nedenle yaptığı tahsilatların fazla yapılmış bir tahsilat olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: -
19. Hukuk Dairesi         2015/9373 E.  ,  2016/2424 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket yetkili temsilcisi ... ve vekilleri Av. ... ve Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan şirket yetkili temsilcisi ile avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-
    Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle, anılan sözleşme kapsamında davalıya borçlu olunan miktarın tespiti ile fazladan yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkindir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesinde davanın reddini istemiş, 17.03.2015 tarihli celsede ise, dava tarihi itibariyle davacıdan herhangi bir alacaklarının kalmadığını, davacıya borçlarının da bulunmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; dava tarihi itibariyle davalının davacıdan alacağının olmadığı ve davalı alacaklı tarafından davacıdan bir talepte bulunulmadığından bu konudaki talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, taraflar arasında vade farkı uygulamasına ilişkin teamül bulunmakta olup, davalının bu nedenle yaptığı tahsilatlar yönünden fazla yapılmış bir tahsilat bulunmadığından menfi tespit ve istirdat talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,
    davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı duruşmadaki beyanında ellerinde bulunan teminat mektuplarını nakde çevirmeleri nedeniyle dava tarihi itibariyle bir alacakları kalmadığını beyan etmekle birlikte, talep aynı zamanda muarazanın giderilmesine ilişkin olup, mektupların nakde dönüşmesi davacının rızası dışında tek taraflı işlemle gerçekleştiğinden ortada konusuz kalan bir talepten söz edilemeyeceğinden davacının buna dair talebi ile ilgili hukuki yarar yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesi doğru görülmemiş ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme gerekçeli kararının hüküm fıkrasının 1. bendinin hükümden çıkarılarak kararın düzeltilmiş bu haliyle onanması gerekmiştir.

    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.