Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/7424 Esas 2017/21335 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7424
Karar No: 2017/21335
Karar Tarihi: 14.12.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/7424 Esas 2017/21335 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İş Mahkemesi'nde görülen davada, davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak işten çıkartılan davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsil edilmesini talep etmiştir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz neticesinde, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili çalışmaları karşılığı ücretlerin hüküm altına alınmadan önce ıslaha karşı zamanaşımı defi değerlendirilmediği için karar bozulmuştur.
HUMK.nun 438. maddesi gereğince duruşma isteği reddedildikten sonra incelemenin evrak üzerinde yapılması gerektiği belirtilmiştir. Zamanaşımının alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu \"eksik bir borç\" haline getirdiği ve \"alacağın dava edilebilme özelliği\"ni ortadan kaldırdığı ifade edilmiştir. Kısmi davadaki alacak miktarının belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmesi, bakiye alacağın ise sonraki sü
9. Hukuk Dairesi         2017/7424 E.  ,  2017/21335 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    İHBAR OLUNAN : SER-KA İNŞ. VE TİC. A.Ş

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili özetle; davacının davalı şirkette hazır beton işinde 10.08.2006- 04.02.2013 tarihleri arasında tamirci olarak çalıştığını, haksız ve bildirimsiz olarak davalı işveren tarafından işten çıkartıldığını, kanundan doğan hiçbir hak ve alacağının ödenmediğini, aylık 1.100,00 TL. maaş aldığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı şirket vekili özetle, davacının davalı şirket işçisi olmadığını, davacının taşeron şirkette çalıştığını, bu nedenle müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini ayrıca zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
    2-Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
    Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır.
    Dosya içeriğine göre kısmi olarak açılan davada davacı vekili bilirkişi hesap raporundan sonra ıslah sureti ile alacakları arttırmış ve davalı vekili ise ıslaha karşı zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Hüküm altına alınan fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının kısmi olarak istenen miktar dışlandığında kalan kısmında ıslah tarihine göre geriye beş yıllık süre dikkate alındığında bu süre dışında kalan miktarların zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı def"i değerlendirilmeden bu konuda ek rapor alınmadan fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili çalışmaları karşılığı ücretlerin hüküm altına alınması hatalıdır
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.