13. Hukuk Dairesi 2016/25 E. , 2017/11823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile toplam 4 adet devremülke ilişkin gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladığını, ancak devre mülke ilişkin tapu devrinin yapılmadığını, öncelikle davalı ile imzalanan haricen satış sözleşmelerinin geçerli olarak kabul edilerek, sözleşme gereğince irtifak/devremülk haklarının tapu siciline tescili ile sözleşmede geciken her ay için öngörülen ecrimisil ve cezai şart bedellerinin mahkemece tayin edilecek bilirkişiler tarafından tespit edilecek toplam tutarının tarafına ödenmesine, bu talebin kabul görmemesi halinde ise sözleşmeler gereğince ödediği 22.220,00 TL (fazlaya ilişkin haklarının saklı tutmak kaydıyla) "nin dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün bilirkişiler marifetiyle tespitini ve tespit edilen bu meblağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle elde edilecek tutarın tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davanın kabulüne, 22.220,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 sayılı kanunun 3. maddesine göre tatil amaçlı satışların yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak her alıcının tüketici olarak kabulü mümkün değildir. Yasanın lafzından da anlaşıldığı üzere, tüketici olarak kabul edilmenin ilk koşulu, ticari veya mesleki olmayan bir amaçla hareket edilmiş olmasıdır. Böyle olunca, bir malı olduğu gibi ya da işleyerek bir başkasına satanlar, çıkar karşılığı devretmek üzere satın alanlar, yine bir mal veya hizmeti mesleki veya ticari amaçlarla satın alanlar tüketici sayılamayacaklardır. Burada mal herhangi bir şekilde ticari hayata geri dönmemektedir.
Öyle ise; bir mal veya hizmeti, kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, ticari olarak kullanma vs. gibi mesleki veya ticari amaçlarla satın alanların tüketici kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur. Somut uyuşmazlıkta, davacının dava konusu 4 adet devre mülkü satın aldığı gözetildiğinde, bu işlemin tüketici işlemi olmadığı gibi, davacının da tüketici sıfatını taşımadığı anlaşıldığından taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Dava olunan miktara göre davaya bakmaya genel mahkeme görevli olduğundan, genel mahkeme sıfatıyla davanın sonuçlandırılması gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.