12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/22202 Karar No: 2012/8609
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/22202 Esas 2012/8609 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/22202 E. , 2012/8609 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/07/2011 NUMARASI : 2011/547-2011/680
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili icra mahkemesine başvurusunda icra dairesince yapılan ihalede gayrimenkulü satın aldığını, KDV’nun %18 yerine %1 alınması gerektiğinden bahisle anılan işlemin iptalini istemiştir. İhtilafı kalan miktar 4949 Sayılı Yasa ile değişik İİK’nun 363/2. maddesinde öngörülen temyiz sınırının üzerinde olması nedeniyle mahkeme kararının temyizi kabildir. Bu nedenle alacaklı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin 15.07.2011 tarih ve 2011/99-98 Karar sayılı mahkeme ek kararı yerinde görülmediğinden oybirliği ile kaldırılmasına karar verilerek, 17.06.2011 tarihli ve aynı sayılı kararın temyiz incelemesine geçildi; Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-d maddesine göre; müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Burada satılan malın ait olduğu kişinin KDV mükellefi olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Kanun koyucu bu yerlerdeki satışları özel olarak KDV’ye tabi tutulmuştur. KDV Kanunu’nun 40.maddesine 4108 Sayılı Kanunla eklenen 5 numaralı fıkra ile Kanunun 17.maddesinin 1.fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara, sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemler için beyanname verdirme, beyanname yerine kaim olmak üzere işleme esas belgeleri kabul etme, bu mükelleflere ait verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiş bulunmaktadır. Söz konusu yetki çerçevesinde Kanunun 1/3-d maddesi uyarınca müzayede yoluyla satış yapan icra dairelerinin, bu satışlarıyla ilgili KDV’nin beyan ve ödenmesi ile ilgili işlemleri, KDV genel tebliğlerinde yer alan açıklamalara uygun yürütülür. Bu bağlamda 48 seri no’lu KDV genel tebliğinin (D) bölümünde; -İcra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu -İcra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışlar nedeniyle hesaplanan KDV’nin en geç ilgili mevzuatı uyarınca bedelin tahsil edildiği günü izleyen günün mesai bitimine kadar vergi dairesine beyan edilip aynı süre içinde ödeneceği ve satışa ait KDV’nin bu süre içinde beyan edilerek ödenmemesi halinde teslimin gerçekleştirilmeyeceği açıklamasına yer verilmiştir. Yukarıdaki yasal düzenlemelerde göstermektedir ki, icra dairesinde ihale gerçekleştirildikten sonra icra dairesi, KDV’nin tarh ve tahakkuk işlemlerini bu verginin mükellefi sıfatı ile yürütmektedir. İcra dairesinin verginin mükellefi sıfatı ile yaptığı işlemlerden doğan ihtilaflarının çözüm yeri de vergi mahkemesidir. O halde mahkemece, yargı yolu nedeni ile şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şeklide şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu doğru kararın yazılı gerekçe ile onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18,40 TL onama harcı alındığından mahsubuna bakiye, 2,75 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 20/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.