11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9903 Karar No: 2018/5275 Karar Tarihi: 04.06.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9903 Esas 2018/5275 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edildiği bir dava ile ilgili mahkeme kararı okundu. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün raporuyla suça konu belgenin sahte olduğu belirlendi. Sanığın temyiz itirazları reddedildi ancak suça konu sürücü belgesinin dosyada delil olarak saklanması gerekirken müsaderesine karar verildi ve 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı uyarınca uygulanması gerektiği belirtildi. Hükmün bozulması gerektiği ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen hususların aynı yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilebileceği ifade edildi. Kararda TCK'nın 54. maddesiyle ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine \"Adli emanetin 2008/3073 sırasında kayıtlı suça konu sürücü belgesinin delil olarak dosyada saklanmasına\" ibaresinin yazılması ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine \"Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, TCK\"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3.
11. Ceza Dairesi 2016/9903 E. , 2018/5275 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nün 28/08/2008 tarihli ekspertiz raporunda, suça konu sürücü belgesinin tümüyle sahte olduğunun belirtilmesi; 08/10/2009 tarihli oturumda, adli emanette kayıtlı suça konu sürücü belgesi getirtilerek yapılan mahkeme gözleminde, sürücü belgesindeki resim üzerinde soğuk mühür izinin olduğu ve bu hali ile aldatma niteliği bulunduğunun tespit edilmesi; dosya içerisinde mevcut belge aslı üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde de, sürücü belgesi üzerinde soğuk damganın bulunduğu, sahteliğin ilk bakışta dikkat çekmediği ve belgenin aldatma niteliği bulunduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1)Suça konu sürücü belgesinin dosyada delil olarak saklanması gerekirken TCK"nın 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi, 2)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı uyarınca uygulanmasında zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 54. maddesiyle ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Adli emanetin 2008/3073 sırasında kayıtlı suça konu sürücü belgesinin delil olarak dosyada saklanmasına" ibaresinin yazılması; TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine ""Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına"" ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.