Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/473 Esas 2018/625 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vd. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Mahallesi 526 ada 62 parsel sayılı 3.111,00 metrekare yüzölçümlü bağ vasfındaki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, miras yoluyla gelen hakka, taksime ve vergi kaydına dayanılarak davacıların murisi ... adına tespit ve tescil edildikten sonra 23.5.2011 tarihinde kayden intikal görerek davacılar ... ve müşterekleri adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, 2.11.2011 tarihli dava dilekçeleri ile; maliki bulundukları dava konusu taşınmaza davalılar-bir kısım karşı davacıların haksız şekilde müdahalede bulunduklarını ileri sürerek müdahalelerinin men"i istemiyle dava açmışlardır. Davacı ... ve arkadaşları ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713/2. maddesine dayanarak dava konusu taşınmazın adlarına tescili istemiyle karşı dava açmışlardır. Mahkemece davaların birlikte yapılan yargılaması sonunda davacılar-karşı davalılar ... ve arkadaşlarının açtıkları davanın kabulü ile davalıların çekişmeli taşınmaza vaki müdahalelerinin men"ine, davalılar-karşı davacılar ... ve arkadaşlarının açtıkları tapu iptali ve tescil davasının ise reddine karar verilmiş; hükmün, davalılar-karşı davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine onanmasına karar verilmiş; davalı-karşı davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından bu kez de karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 29.04.1985 tarihinde kesinleştiği 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12. maddesinde belirtildiği üzere Kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı; ayrıca tapulu taşınmazların zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de mahkemenin bu nitelendirmesi dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davalı-karşı davacıların istemi, davacı tarafın murisi ve tapu kayıt maliki olan (...) ... adına tespit ve 1985 tarihinde tescil edilen çekişmeli taşınmaza ait kaydın TMK"nın 713/2. fıkrasında yer alan hukuki sebebe dayalı olarak TMK"nın 713/1 ve 2. fıkraları gereğince hukuki değerini yitirdiği
gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Bir başka ifade ile; davanın 4721 sayılı Medeni Kanun"un 713/2. maddesi hükmüne dayalı olarak açıldığı, davacılar tarafından esasen açıkça kadastro sonrası sebebe dayanıldığı anlaşılmakta olup 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davalı-karşı davacılar lehine yukarıda anılan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken karşı davanın nitelendirmesinde ve kanun maddelerinin yorumlanmasında yanılgıya düşerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bu nedenlerle, davalı-karşı davacı ... ve müşterekleri vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 19.9.2017 tarih ve 2015/12994 Esas, 2017/5508 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına; ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 06.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.