Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1417
Karar No: 2018/5870
Karar Tarihi: 24.09.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1417 Esas 2018/5870 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/1417 E.  ,  2018/5870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.02.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan ... iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; dava konusu taşınmazlarla ilgili önalım hakkına dayalı ... iptali ve tescil yönünden hüküm kesinleşmekle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 28.02.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava önalım hakkına dayalı ... iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının paydaşı olduğu 14036 ada 1,2,3,4,5,6 parsellerde kayıtlı taşınmazlarda ..." in 1/5 payını davalılara 26.11.2013 tarihinde 750.000.00 TL bedelle sattığını, ancak tapuda satış bedelinin önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacıyla muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı payların ... kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından akitte gösterilen bedel üzerinden önalım davasının kabulüne karar verilmesi üzerine, Dairemizin 5.11.2015 tarih ve 2016/2344 Esas 2016/8079 Karar sayılı ilamı ile “..verilen kararın sair temyiz itirazları yönünden reddine, davacı, satış bedeli resmi akitte 1.500.000,00 TL olarak gösterilse de dava konusu payın değerinin 750.000,00 TL olduğunu iddia ederek dava dilekçesini bu değer üzerinden harçlandırmış ve bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından resmi akitte gösterilen satış bedeli ile ... harç ve masrafları toplamı depo ettirilerek davanın kabülüne karar verilmiştir. Bu durumda iddia olunan bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken satış bedelinin tamamı üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdir olunarak yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyulması üzerine “davaya konu taşınmazlarla ilgili ön alım hakkına dayalı ... iptali ve tescil talebi yönünden hüküm kesinleşmekle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Hükmün hangi hususları kapsayacağı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, tarflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
    Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle "aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi