Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/1832 Esas 2020/5184 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1832
Karar No: 2020/5184
Karar Tarihi: 14.10.2020

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/1832 Esas 2020/5184 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, sorumluluğunu üstlendiği yapı firmasının depo inşaatında çalışan işçilere gerekli iş güvenliği tedbirlerini almayarak asli kusurlu olduğu gerekçesiyle taksirle öldürme suçundan mahkum edilmiştir. Mahkeme, temel cezanın belirlenmesinde failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman gibi ölçütleri göz önünde bulundurarak hakkaniyete uygun bir ceza verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak mahkeme, sanığın taksire dayalı kusurunun ağırlığı yerine, başka bir kusur oranını dayanarak eksik ceza vermiştir. Bu nedenle, temyiz itirazları kabul edilerek karar bozulmuş, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyecek şekilde hükmün düzeltilerek onaylanması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 85/1, 62/1, 51/1-3 ve 51/7. maddeleri
- Türk Ceza Kanunu'nun 61/1 ve 22/4. maddeleri
- Türk Ceza Kanunu'nun 3/1. maddesi
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231, 321 ve 322. maddeleri
12. Ceza Dairesi         2018/1832 E.  ,  2020/5184 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK’nın 85/1,62/1, 51/1-3, 51/7. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    28.12.2013 günü saat 08;30 sıralarında, sanığın sorumlusu olduğu yapı firması tarafından yapılmakta olan depo inşaatının çatı saçlarının montelenmesi işinde çalışan...’ın, şeffaf sac tabakanın kırılması sonucu yaklaşık 8 metre yüksekten düşerek öldüğü, ölen işçiye baret, uygun paraşüt tipi kemer, güvenlik ağı ve kaymayı engelleyen uygun ayakkabıların verilmediği, işçinin basıp kırılarak düştüğü şeffaf sacın etrafına koruyucu şerit, işaret konulmadığı, işçinin iş güvenliği eğitimi almadığı, iş sahasında alınması gerekli olan iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığı ve sanığın iş yerinde iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alma, eğitim verme, çalışanlara koruyucu malzemeleri sağlama ve kullanmalarını denetleme konusunda yükümlülüklerini yerine getirmeyerek asli kusurlu olduğu olayda,
    Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak mağdurun ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın güvenlik tedbirlerini aldığına, olayın intihar olabileceğine, giderilebilecek maddi zarar olmadığına, tazminat davasının sonuçlanmadığına, CMK’nın 231. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2018/12-399 Esas-2020/154 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan ""failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı"" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün (1) nolu fıkrasında yer alan “failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı” ibaresinin “sanığın taksire dayalı kusurunun ağırlığı” şeklinde değiştirilerek hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.