Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3421
Karar No: 2014/2516
Karar Tarihi: 10.04.2014

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/3421 Esas 2014/2516 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu davada, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itiraz edilmiştir. Mahkeme, davalının icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen kararı kabul etmiş ancak davacının hakettiği iş bedelinden yapılan ödemeler mahsup edilmeden verilen karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, Türk Borçlar Kanunu'nun \"Sözleşmeyle Borçlunun Yükümlülüğünün Ödeme Hallerinin Belirlenmesi\" başlıklı 138-142. maddeleri kararda yer almaktadır. Ayrıca, icra inkar tazminatı ile ilgili olarak İcra ve İflas Kanunu'nun 341. maddesi de kararda değinilmiştir.
15. Hukuk Dairesi         2013/3421 E.  ,  2014/2516 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    Tarihi :22.01.2013
    Numarası :2011/7-2013/21

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalının icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Hükme esas alınan mali müşavir bilirkişi raporuna göre davacının defter ve kayıtlarında takip dayanağı olan 09.04.2010 ile 12.04.2010 tarihli faturalar da dahil olmak üzere toplam 8 adet fatura kayıtlı olduğu ve bunlara göre davacının gerçekleştirdiği imalât sebebiyle hakettiği iş bedelinin 50.363,93 TL olduğu görülmektedir. Davalı defterlerinde 2009 yılına ait, davacı defterlerinde de yer alan 6 adet fatura kayıtlıdır ve bunların bedeli 25.734,02 TL"dir. Davacı tarafından 2010 yılında düzenlenen faturalardaki işlerin yapıldığı da ihtilâfsız olduğundan 09.04.2010 tarihli fatura bedeli 18.880,24 TL ile 12.04.2010 tarihli fatura bedeli 5.749,67 TL eklendiğinde davalının kabul edip defterlerine kaydetmediği bu faturalarla birlikte gerçekleştirilen imalât bedeli toplam 50.363,93 TL olup, bu miktar davacının kayıtlarıyla örtüşmektedir.
    Ödeme ile ilgili olarak, davacı defterinde yer alan ve davalı lehine delil teşkil eden kayıtlara göre çekle ve temsilciye yapılan kâr hariç yapılan ödeme 21.143,00 TL"dir. 30.05.2010 ve 15.06.2010 keşide tarihli 8.685,00"er TL tutarlı 2 adet çekle toplam 17.370,00 TL ödeme yapıldığı davacının da kabulündedir. Davacı tarafından kabul edilmemekle birlikte mahkemece ödeme kabul edilip, davacı tarafından temyiz edilmemek suretiyle davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğundan 12.04.2010 tarih 6269 numaralı fatura bedeli 5.749,57 TL"nin davacı şirket ticari temsilcisi Sertaç Kantarcı"ya ödendiğinin kabulü gerekir. Bu ödeme de davacı şirketi bağlayacağından davacı defterinde kayıtlı ödemeye çekle yapılan ödemeler ve şirket temsilcisine yapılan ödeme ilave edildiğinde toplam ödeme 44.262,57 TL olmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, davacı yüklenicinin hakettiği 50.363,93 TL iş bedelinden yapılan toplam 44.262,57 TL ödeme mahsup edildikten sonra kalan 6.101,36 TL üzerinden itirazın kısmen iptâline karar verilmesi ve bu halde alacağın varlığı ile miktarı, yapılan yargılama sonucu belirlenmiş olduğu ve likit olmadığından koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi