19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6308 Karar No: 2021/2277 Karar Tarihi: 02.03.2021
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/6308 Esas 2021/2277 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiştir. Mahkeme, malen sorumlu olan kişinin hükmü temyiz etme hakkının olmadığına karar vermiş ve temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ve nakil aracının müsaderesine yönelik sanığın temyiz istemi işin esasına alınmıştır. Ancak, 7242 sayılı Kanun'un lehte hükümler içerdiği tespit edildiği için, yerel mahkeme sanığın hukuki durumunu yeniden değerlendirmelidir. Ayrıca, dava konusu eşyanın nakil vasıtasının yüküne göre miktar ve hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturmadığı ve nakil vasıtasının müsaderesinin hakkaniyete de aykırı olacağı dikkate alınarak iadesi yerine müsaderesine karar verilmiştir. Son olarak, kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: sanık lehine hükümler içeren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra ve geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi ve hak yoksunluğuna neden olan 5237 sayılı TCK'nın 53/l-(c) maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/6308 E. , 2021/2277 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: A- Nakil aracının müsaderesine yönelik malen sorumlunun temyiz isteminin incelenmesinde; Duruşmada dinlendiği halde usulüne uygun şekilde katılma talebinde bulunmadığı için katılan sıfatını almayan malen sorumlunun hükmü temyize hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, B- Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ve nakil aracının müsaderesine yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 2- Dosya kapsamına göre; dava konusu eşyanın, nakil vasıtasının yüküne göre miktar ve hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturmadığı, ayrıca nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçları doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete de aykırı olacağı dikkate alınarak, iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi, 3-Kasıtlı suçtan erteli hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden uygulanmaması gerektiği, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.