3. Hukuk Dairesi 2016/13734 E. , 2018/2635 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ... ... davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı kurum tarafından hakkında ... 2. ... Müdürlüğünün 2009/10728 esas ve 2009/10732 esas sayılı dosyaları ile ... takibi başlatıldığı, davacının takibe konu ettiği fatura borcunun nasıl tahakkuk ettiğini anlayamadığını, ..."a 2000 yılından sonra gittiği ancak davalı kurumla herhangi bir sözleşme imzalamadığını, telefon hattı açtırmadığını, böyle bir talebinin de bulunmadığını, üçüncü şahıslar tarafından kimlik bilgilerinin kullandığını tahmin ettiğini, buna ilişkin suç duşurusunda bulunduğunu ancak zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini, davalının tacir olması nedeniyle basiretli ve tedbirli davranmak zorunda olduğunu, ancak davalının bu yükümlülüğünü ihlal ederek kimlik bilgilerini bir şekilde elde eden kişilerle sözleşme ve kendisini haksı yere borç altına soktuğunu ileri sürerek, dava konusu ... takiplerin iptali ile takibe konu miktarın %20"sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yaşadığı sıkıntılı süreç nedeniyle uğramış olduğu manevi zararın karşılanması için 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, ... sözleşmesi yapılabilmesi için davacının kimlik bilgileri ve imzasının gerektiğini, bu bilgi ve belgelerin sunulması ile birlikte davacıya telefon hizmetinin verilmeye başlandığını, müşteri ile ilgilenen şirket yetkililerinin karşı tarafın kimliğinin sahteliğini araştırma gibi bir yükümlülüğün bulunmadığını, davacının kimlik bilgilerinin 3. kişilerce kullanıldığına dair mahkeme kararı olmadan ... takiplerini iptal etmelerinin mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmenin tarafının halen davacı olarak görünüyor olması nedeniyle davalı kurumun kötüniyetli olarak takibe başladığından söz edilemeyeceği belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava konusu borcun doğumuna sebebiyet veren haberleşme hizmet evraklarındaki imzaların davacıya ait olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne;
1-Davacının ... 2. ... Müdürlüğü"nün 2009/10728 ve 2009/10732 takip sayılı dosyalarına konu edilen miktarda davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-... 2. ... Müdürlüğü"nün 2009/10728 ve 2009/10732 takip sayılı dosyalarına konu asıl alacak miktarı üzerinden hesap edilen 15.863 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 1.000-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- İİK’nun 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince davalı/alacaklının kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için, ... takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir. Somut olayda davalının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davalı aleyhine yazılı şekilde tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte belirtilen nedenlerle, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün ikinci fıkrasında yer alan ""... 2. ... Müdürlüğü"nün 2009/10728 ve 2009/10732 takip sayılı dosyalarına konu asıl alacak miktarı üzerinden hesap edilen 15.863 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, "" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,"" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.